Suçlama oyunu...

Yayın Tarihi: 09/02/16 08:05
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Ocak sonu Davos Zirvesi ile en üst noktaya varan Kıbrıs müzakerelerindeki çözüm momentumu, son 1 haftadır özellikle Rum Lider Nikos Anastasiadis'in yaptığı bir dizi açıklama ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu'nun verdiği bir dizi cevap yüzünden eski günlerdeki 'blame game' günlerine geri dönmüş görünmektedir.

"Blame Game" yani 'suçlama oyunu' Kıbrıs müzakerelerinde çözümle alakası olmayan ama çözümcü görünen liderlerinin en büyük silahlı olagelmiştir.

Yani bir konuda sıkıştınız mı topu diğer tarafa atar, siz de yan gelip yatarsınız.

Sonra karşı taraf da sizin bu açıklamanıza 'bilindik uzlaşmaz Rum tezleri' ya da 'bilindik uzlaşmaz Türk tezleri' şeklinde cümle girişleri ile cevap verir, oyun böylece sürer, zaman geçer, torba dolar, umutlar berhava olur gider…

Rum Lider, geçtiğimiz Pazar günü Politis Gazetesine son derece önemli açıklamalar yaptı ve bunun adını da 'Mustafa ile anlaştıklarımız' koydu.

Hani askerlik arkadaşıdırlar ya, onun için birbirlerine ilk isimleri ile hitap etmekten oldukça zevk almaktadırlar, bu kesin.

Neyse, Anastasiadis "Mustafa ile anlaştıklarım" şeklinde verdiği röportaja yine aynı gün (Pazar), Akıncı'nın sözcüsü Barış Burcu cevap vererek "tarafların üzerinde henüz uzlaşma sağlamadığı konularda da ortak uzlaşı varmış gibi bir izlenim yaratmaya çalışmak doğru değildir" dedi ve ekledi; "Rum tarafında Mayıs ayında yapılacak parlamento seçimlerine yönelik propaganda çalışmalarının, daha önceki dostane uyarılarına rağmen, müzakere sürecini sarsıntıya uğratacak şekilde gerçekleşmektedir."

Peki Anastasiadis bu açıklamayı gerçekte neden yapmıştır?

Aralarında 'su sızmaz' dedirtecek olan dostluk geliştiği iddia edilen arkadaşlar neden birbirlerine kazık atma yoluna gitmişlerdir?

Kazık derken, diğerini zor durumda bırakma anlamında konuşuyorum.

İyi de, Anastasiadis'in açıklamalarında bahsettiği şeyler zaten basında yazılan çizilen şeyler değil mi?

"60 Garanti anlaşmalarının üstesinden gelindi" şeklindeki muğlak ifadeden başka kızacak ne vardır?

Dört özgürlük mü?

Yoksa oluşturucu devletçiklerin daha önceden var değil de anayasadan kaynaklanacak varlıklar olacağı lafı mı can sıkmıştır?

Nedir?

Bence burada tek sıkılacak şey, Anastasiadis'in bu röportajı (açıklamayı) tek başına vermiş olmasıdır.

Böylesi bir uzlaşı (eğer varsa) neden Akıncı ile birlikte bir basın toplantısı yapılarak açıklanmamış ve kendi tarafında kendi kendine yapılmıştır?

Üstelik, bu derece samimi bir durum ortada iken, neden Rum Lider, Türk Sözcünün dediği gibi 'uzlaşı olmayan konularda uzlaşı varmış gibi göstermiştir, doğru değildir' şeklinde bir açıklama yapmasına yol açmıştır?

Bunun iki sebebi olabilir, belki üç;

Birincisi, Burcu'nun dediği gibi Anastasiadis, işi gücü bırakmış Mayıs seçimlerine odaklanmış ve bu yönde açıklamalar yapmaktadır.

Eğer hal böyle ise, Sayın Akıncı çıkıp "Nikos ile anlaştıklarım" şeklinde bir röportaj verir ve pirincin taşlarını Anastasiadis ayıklar.

Köşe yazarının kaderimidir nedir, yazının tam burasında Mustafa Akıncı'nın konuyla ilgili kısa açıklaması geldi.

Tam da yukarıda yazdığım gibi, Başkan, Anastasiadis'in açıklamasını tek başına yapmasına, hem de ortada olmayan şeyleri de katarak yapmasına kızmış.

Diyor ki "Liderlerin kendi toplumlarını aydınlatmaları doğaldır ve gereklidir. Bunu zaman zaman ben de yapıyorum. Ama Anastasiadesin farklı olarak yaptığı, iki taraf olarak anlaştık dediği konuları sadece kendi penceresinden göründüğü şekilde aktarmış olmasıdır. Kaldı ki uzlaşma noktaları ancak iki tarafın birlikte açıklayabileceği hususlardır. Biz buna da varız. Aksi takdirde Anastasiadesin yaptığı gibi tek taraflı bir yorum olur, içinde en azından eksikler ve yanlışlar barındırır."

Yani açıkça "gel beraber yapalım" diyor. Bu iyi bir şey.

Ama bu yazının başlığı olan şey şurada açıkça görülüyor;

"Kanaatimce Güney Kıbrısta seçim havasına erken girildi."

Eğer buna eminsek görüşmenin anlamı hiç kalmaz...

Bir yandan Akıncı'nın "Mayıs 2016 doğal takvimdir" açıklaması varken, öte yandan Türkiye yetkililerinin "Mart'a kadar anlaşılınır, yoksa herkes yoluna gider" şeklinde açıklaması varken, Rumların seçime gitmesi hiç ama hiç olacak bir iş değildir.

Son kertede, bu açıklamaları karşılıklı ip germe olayı olarak görmek de olası...

Papa'nın dumanı tipi bir görüşme...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.