Haziranda ölmek zor...

Yayın Tarihi: 07/03/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Güneyin en çok satan gazetesi Fileleftheros'a konuşmuş dün…

Özet olarak "biz de çözemezsek, yeni nesiller başka çözüm modelleri ele alacak" demiş.

Nedir o çözüm modelleri?

Kuzeydeki tanınmayan devletin tanınması mı mesela?

Yoksa Tayvan Modeli bir ayar mı bahsedilen?

Zira Kıbrıs sorununun çözümü için tek geçerli akçe Birleşik Federal Kıbrıs olarak durmakta, öyle görünmektedir.

1983 yılında kurulan, dünya tarafından yasa dışı ilan edilen ve ilelebet de öyle kalacak olan Kıbrıs'ın Kuzey tarafındaki olmayan bu devletin kaderi budur.

Zaten tersi bir durum olması ihtimali belirseydi, bunun için en iyi fırsat 2004 Annan Planı sonrası, Rumların hayır, bizim ise evet dememiz ile ortaya çıkmıştı.

Ama ne oldu?

Ne AB verdiği sözleri yerine getirdi ne de Rumların hayır demesinin yarattığı fırsat değerlendirildi.

İşin doğrusu, KKTC'yi kuranlar, en başta Türkiye, asla tanınmasını düşünmediler.

Zaten neden düşünsünler ki?

Gerek var mı?

Bence "biz böyle iyiyik" madem, hiç yok.

Gelecekte de olacak değil.

Dolayısıyla, Türkiye, Kıbrıs'taki varlığını gerek AB, gerekse de Orta Doğu'daki ulvi çıkarları için bir koz olarak kullanmakta, bu konudaki talimatları da bizzat ABD'den almaktadır.

Yeni mi bu dediklerim?

Yoo, bilakis, milyonlarca kez yazılmış şeyler…

Biz yine başa dönecek olursak, Cumhurbaşkanı Akıncı, röportajında çözümün bu yıl içerisinde mümkün olduğunu, kendisinin tek olduğuna inanmadığını, aynı şeyi Anastasiadis ve BM'nin de söylediğini ifade etmiş.

Geçtiğimiz yıl düzenlediği bir basın toplantısında sorduğumuz "Güneyde yapılacak Mayıs 2016 seçimlerine kadar bir çözüm olur mu?" yönündeki sorumuza "Mayıs 2016 doğal takvimdir" şeklinde cevap vermesine rağmen, dünkü röportajında bu konuda şöyle konuşmuş; "Şu anda hassas bir dönemden geçildiğini, insanlar henüz anlamak istemese de, gerçekte, güneydeki seçim kampanyası döneminde bulunduklarını, bunun da bir hassasiyet yarattığını ifade etti.(TAK)"

Cumhurbaşkanı buna ek olarak da Mayıs seçimlerinden sonra bir hareketlilik beklediğini, bunu "görme" pozisyonunda olacaklarını belirtmiş.

Yani?

Yanisi, Kıbrıs sorununun yeni çözüm hayali olarak Haziran ayı telaffuz edilmeye başlanmış.

Zaten dünkü Rum basınına da bakacak olursak, örneğin Fileleftheros Gazetesinde şöyle bir haber görürsünüz;

"Kıbrıs sorununda önümüzdeki haziran ayında çözüme varılacağına dair bir izlenim yaratılmaya çalışıldığı, başrolde de BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı EspenBarthEide'nin olduğu ileri sürüldü." (TAK)

Bilirsiniz işte, Akıncı Mayıs 2015'te göreve geldiğinden beri önce "kritik Temmuz" ardından "Sonbahar 'da hızlı trafik", sonra "Kasım'da dananın kuyruğu kopuyor", akabinde "Ocak sonu plan" gibisinden bir çok haberle mücadele ettik.

Arada Mehmet Ali Talat'ın önce söyleyip sonra yalanladığı "Mart ayında referandum" demeci…

Diğer yandan, "Mayıs 2016'da referandum iddiası" ve buna bağlı Rum seçimlerinin 45 gün erteleneceği dedikodusu derken, bugüne geldik ve şimdi de elimizde Haziran var…

Haziran'da çözüm…

Hani o ünlü şiirde der ya;

"Gece leylak ve tomurcuk kokuyor

Yaralı bir şahin olmuş yüreğim

Uy anam anam Haziranda ölmek zor…"

Bizim durum da tam böyle…

Ne baharlar, ne Haziranlar, ne yılsonları, ne tarihler, zirveler geçirdik…

Olmadı…

Olmak bilmedi…

Şimdi de elimizde Haziran var…

Bunca sene bekledik, 3 ay daha bekleriz diyelim…

Ancak, Haziran'dan sonra bu iş gerçekten ölecek gibime geliyor artık…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.