CTP'de değişimin işaret fişeği atıldı

Yayın Tarihi: 14/04/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Anlaşılan odur ki memleketin en eski siyasi partisi olan CTP'nin Kasım ayında yapılacağı söylenen kurultayı oldukça çetin geçecek…

Zira bu işin işaret fişeği, dün Diyalog TV'de 'Odak Noktası' programına katılan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali tarafından resmen atılmış görünmektedir.

Öyle ki, Kasım ya da daha erken olabilirse Eylül gibi yapılabileceği söylenen kurultayda 'aday olacak mısınız?' şeklinde soru yöneltilen Şahali'nin şu verdiği cevap manidardır;

"Partinin her kademesinde görev yapabilecek bilgi ve birikimim vardır…"

Ancak bundan daha da ilginci, Şahali'nin direk CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman'ı işaret ettiği şu satırlardır;

"Toplumun arzularına ve parti içi duruma bakarsak benden daha uygun aday var ama ben de varım. Topluma kulak vermek gerekir. Toplumda ve partide öne çıkan bir isim var. Şu an ihtiyacımız o isimdir…"

Toplumdan bir kişi olarak o ismin Tufan Hoca'dan başka birisinin olmadığı aşikardır.

Yani kısacası Erkut Şahali, üstü kapalı da olsa, 'Tufan olmazsa ben adayım' demektedir.

Yıllardır bir türlü halledilemeyen sorunlar, bitmeyen hesaplaşmaların olduğu CTP'nin, bu süreç içerisinde her ne kadar da çok güçlü bir örgütsel yapıya sahip olsa da kan kaybettiği ortadadır.

Bu kan kaybını durdurma adına başkanlığa tekrardan getirilen Mehmet Ali Talat'ın ise bu yaraya merhem olmadığı da ortadadır.

Şahali programda bu durumu şu sözlerle açıklamaktan kaçınmamıştır;

"Sayın Talat'ın 10 aylık başkanlığı partideki sorunlara çözüm olamamıştır…"

Bu durumda, Şahali'nin dün yaptığı bu çıkış ile CTP'nin kurultayında bir genel başkanlık değişimine işaret ettiği, bu değişim için bir takım çalışmalar yapıldığı ortaya çıkmıştır.

Geç de olsa yerinde olan bu girişimin sonunda CTP nasıl ne şekilde yenilenir ya da bunu başarabilir mi, yaşayarak göreceğiz.

Ancak tarihsel bir gerçeklik olarak, köklü değişiklerin 'kansız' olamayacağı açıktır.

Aman sakın 'kan ister' anlamında almayın, kastım bazı değişmez denilen şeylerin bu minvalde 'kökünden' değişeceğini anlatmaya çalışıyorum.

Yani kısacası CTP'nin ihtiyacı olan şey 'kökünden' değişimdir.

Kudret Özersay ve onun Halkın Partisi'nin gümbür gümbür geldiği bir ortamda CTP'nin şu anki 'eski' ve 'geleneksel tutuculuktaki' kadrosunun durumu ortadadır, başarısız olmuşlardır.

Daha açık konuşacak olursak, CTP, eğer yenilenip, genç ve dünya görüşü daha güncel kadroları göreve getiremezse, Halkın Partisi karşısında hiçbir varlık gösteremeyeceği ortadadır.

Diyeceğim odur ki, bu toplumun, hatasıyla sevabıyla CTP'ye ihtiyacı vardır ve ondan ötesi, olası bir ilk seçimde iktidar koltuğuna oturması muhtemel olan HP'nin, CTP gibi bir muhalefete kesin kez ihtiyacı vardır.

Bu minvalde, CTP'nin kendi içindeki bu değişimi nasıl ve ne hallerde başarabileceği yukarıda da belirttiğim gibi yaşayarak göreceğiz.

Kuşku yok ki bu mücadele, düşmanların savaşı şeklinde değil, parti içi demokrasi çerçevesinde 'yoldaşların' mücadelesi olmak zorundadır diye düşünüyorum.

Ancak dediğim gibi 'eskinin' 'yeniye' direneceği, ipin ucunu kolay kolay bırakmayacağı ortadadır.

Sonuç olarak, memleketin en eski partisinin kendini yenilemesi, parti politikalarını gözden geçirmesi, bazı romantik devinimleri üzerinden atması, yoluna devam etmesi gerekmektedir.

"Birbirlerini sokakta bulmadıklarını" sürekli şekilde dile getirenlerin, bunu lafta değil de pratikte uygulamaya dökmesi elzemdir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.