Bölgecilik 'bölgeden' çıktı, genele sirayet etti...

Kamuoyunda 'Çarşaf liste' olarak bilinen ve resmi adı "Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi" olan yasa dün Meclis Genel Kurulu'nda oybirliğiyle onaylandı.

En sevdiğim 'Pembe dizilerinden' olan Meclis Oturumlarını dün bütün gün boyunca can kulağı ile dinleyip, yasanın neler öngördüğünü, neler getireceğini anlamaya çalıştım ancak anlayamadım.

Sonra yasanın taslağını okudum ama yine anlamaktan uzaktım…

Dolayısı ile de çeşitli çevrelerle konuyu tartışarak bütün gün boyunca tekrar tekrar anlamaya çalıştım ancak bu satırları yazdığım şu ana kadar hala daha anladığımı söyleyemem.

Sağ olsun, Meclisin bağımsız milletvekili Hakan Dinçyürek de dün oylama sonrası yaptığı açıklamada "yapanlar da dahil, nasıl oy verileceği, hesaplamanın nasıl yapılacağı konusunda sorular sordu, yasayla ilgili belirsizlikler çoktur" diyerek beni bu 'anlamama' konusunda yalnız bırakmadı.

6 parti girse, 300 kellelik seçim listesi…

24 ile 50 arası tercih yapma…

Sonra bu tercihleri bölge bölge yapma ve bunların sayılması…

Ben iddia ediyorum ki, ilk seçimde binlerce geçersiz oy ve binlerce itiraz olacak…

Neyse, sonra bizim Vatan Mehmet yasanın mimarlarından olan Tufan Erhürman'ı arayarak "6 yaşında bir çocuğa anlatır gibi anlat Hoca" diye sordu ve durumu az da olsa açığa kavuşturduk.

Mesela dün gün boyu çalışmalarımızda bize bir uzmanın söylediği "Lefkoşa'da bir parti yüzde 10 seçmenini yekpare tutsun, İskele'de herhangi bir vekili kesebilir" yorumunu Tufan Hoca'ya sorduğumuzda aldığımız cevap aynen şöyle oldu;

"Aslında eğer tüm ülke tek seçim bölgesi kabul edilse idi bu çarşaf olacaktı. Doğrusunu benim hayalim buydu. Ki bölgeler duruyor... Dolaysıyla yapılacak ilk seçimlerde İskele ve Güzelyurt'tan vekil çıkmama ihtimali var ki bu da 'bölgesel temsiliyet anlamında zedeleyicidir' itirazlarına katılıyorum."

Yani?

Bu nedir?

Bölgecilik yapılır diye o bölgeden hiçbir vekil seçilmemesi midir güdülen durum?

Tufan Hoca da bunu dediğine göre, bu durumda, KKTC'de bölgelerde yapılan 'bölgeciliğin' artık hem bölgeler arası hem de istenirse partiler arası yapılır hale gelmiştir.

Ha bir de 'çarşaf' diye bildiğimiz şeyin aslında 'çarşafımsı' bir şey olduğunu öğrendik.

Zira Tufan Hoca da diyor ki "çarşaf değil ama ona everilecektir…"

Kıbrıs'ta bu gibi 'everilme beklentilerine' kısaca 'ölme eşeğim ölme' denmektedir ama biz devam edelim…

Tufan Hoca şunu da ekliyor çünkü: "sözgelimi bir partinin İskele'de toplumun genelinin teveccüh edeceği bir aday çıkarması durumunda söz konusu adayın "karmadan" da gelen oy nedeniyle partinin İskele'deki vekil sayısını artırabilir…"

Yani kısaca, gelen seçimlerde, diğer bölgelere nazaran daha küçük olduğu için İskele ve Omorfo'dan vekil çıkmayabilir ancak toplumun geneli o bölgelerde X bir şahsa teveccüh ederse o aday vekil seçilebilir.

Yani, nüfusu yoğun olan Lefkoşa seçmeninin oyu 'altın', Mağusa seçmeninin 'gümüş' ve Girne'ninki 'bronz' değerdedir.

Omorfo ve İskele ise lamarina ayarındadır…

Zira sen İskele'den bir sürü oy alabilirsin ancak, bazı hınzırlar seni kesmek için Lefkoşa'dan İskele'ye nazik ve ince dokunuşlarla seni vekil seçtirmeyebilir.

Ha diyeceksiniz 'neden kötü senaryo kuruyorsun…"

E çünkü KKTC siyasetinin bir gerçeği de her hangi bir seçimde dağıtılan 'listeciklerdir' ve bu yasadan benim anladığım, eskiden bölge bölge dağıtılan bu listeler artık KKTC genelinde dağıtılacaktır.

Siyaset arenamızda bugüne kadar yaşanan binlerce 'alengirli' parti ortaklığına da bakacak olursak, Mağusa'dan aday olan X partinin başkanının, Lefkoşa üzerinden hem X parti seçmeni hem de rakip Y veya Z partilerinin seçmeni ile meclis dışı bırakılması gayet olasıdır.

Vay be…

KKTC aslına rücu etti demek…

Bölgecilik, bölgeden çıkıp, genele sirayet etti…

Tam da bu…