Garabet gündemler...
Efendim neymiş?
Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi diye bir şey icat etmişler, her tarafta bunun tartışması yapılır.
Hadi onunla ilgili bir yazı yazalım dedik, bu defa da Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, geçtiğimiz Ocak ayında patlak veren DEMYAK skandalı sonrası yapması gereken şeyi 6 ay gecikme ile yaptı ve istifa etti.
Al sana iki konu.
Liderler bugün görüşecekmiş, enteresan görüşme formatları düşünüyormuş, etti mi sana üç konu
Ben gene de en azından Kıbrıs konusunu es geçip diğer ikisi için bir şeyler yazayım
Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi
Yeni bir icat değil aslında, 2 sene evvel de yine Serdar Denktaş'ın girişimiyle gündemimize gelen bir konuydu.
Öncelikle karışımıyım diye sorarsanız, bal gibi de karşıyım ama neye değilim ki zaten
Bu ofis ile pratikte ne olacak?
Kıbrıslı Türklerin iradesi bir kez daha elinden alınarak başka bir iradeye yani Ankara'nın iradesine teslim edilecek.
Aynen Merkez Bankası gibi
Aynen Polisin askere, dolayısıyla başka bir iradeye bağlı olduğu gibi
Aynen, TC Yardım Heyeti adı altında hükümetlerin haberi bile olmadan bir sürü yere yapılan yatırımlar gibi
Saysak sayfalar yetmez yani anlayacağınız
Ne diyor CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman bu konuda?
Efendim bu iş KKTC Anayasasına aykırıymış
Yani yasaya uydursa iradeyi teslime hazır mı demek bu şimdi?
Hımmm
Peki hükümetin Bakanı Kemal Dürüst Beyefendi ne diyor?
O da diyor ki "savcılık görüşüne bakılmaksınız, Türkiye ile ilişkilerimizin sağlıklı yürümesi için bu konunun mecliste hemen görüşülüp onaylanmasına gerekmektedir."
İki yıl önceki tartışmalarda Başsavcılık denilen kurum ne demiş öte yandan?
"Bu iş yasalara aykırıdır" demiş
Eeee?
KKTC Hukuku varsa ki var olduğunu iddia ediyorlar, o zaman bu görüşe karşın Sayın Bakanın söyledikleri nedir?
Böyle garabet bir durum olabilir mi?
Eğer normal bir devlet, normal bir hukuk olsa böyle konuşabilir mi?
Onun için hayal kurmaktan, KKTC bir 'hukuk devletidir' şeklinde laflardan vazgeçin bence
Vaz geçmediniz?
O zaman KKTC Devletinin bir kurumunun yabancı bir iradeye teslim edilmesine yine bu devlete inananlar karşı çıksın
Buyurun çıkın, tutan yok
Bu konuyu fazla uzatmadan Özkardaş'ın istifasına da değinelim
Mehmet Bey dün bir mektup yazmış, istifasını sunmuş
Devletin resmi haber ajansı TAK'ın habere yansıttığı şekliyle 'görevden affını' istemiş
Yani affetmesek devam edecek
Dediğine göre eşinin sağlık sorunları varmış ve kendisi de onunla ilgilenebilmek için başkanlığı bırakmak zorundaymış.
Acil şifalar dileriz de yazdığı Orhan Gencebay şarkısı tadındaki mektubunu 'hiç yemedik'
Yani skandallarla geçen 6 ayında sonunda skandal bir mektup manzaraya pek de uymuş
Efendim kendisi kaç gece vatana hizmet için cebinden benzin parası koyarak Lefkoşa-Mağusa arasında mekik dokumuş.
Yolda kaç kez uykusuzluktan kaza tehlikesi atlatmış
Allah korusun, öyle bir şey olmasını tabii ki istemezdik
Yalnız o araba sendikanın kendisine tahsis ettiği ve benzin parasını ödediği araba tabii ama mektup arabesk tarz olunca başka türlü yazılmış.
Arada sendikasının "11 Şubat Belgesine" yani Federal Kıbrıs rüyasına sımsıkı bağlı olduğunu söylemeyi de ihmal etmemiş
Ne alakaysa artık
Küresel ısınmaya filan da değinebilirdi ama unutmuş herhalde onu da ben tamamlayım bari
Lakin mektubunda eşinin DEMYAK Bankasından polise itiraf ettiği şekliyle hesabına geçirdiği 1,3 Milyon TL'lik meselenin ayrıntılara hiç girmemiş.
Sendikadaki ses kaydı skandalı ise zerre yok
Varsa yoksa kendisine 'kumpas, sabotaj ve şantaj' yapıldığı var
Bu dedikleri varsa, biz buradayız, buyursun anlatsın, belgelesin yazalım, manşetlere taşıyalım.
Beni beğenmezse bir sürü başka gazeteci arkadaşımız var, onlara anlatsın
Uzatmayayım
Filistin işini daha sonra anlatırız artık
Umarım
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.