Müzakere masasına 'koordinasyon' darbesi…

Yayın Tarihi: 19/06/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bu koordinasyon işi gündeme düştüğünden beri, konunun toplumsal infial yaratması ile birlikte sürekli olarak bu konunun esas mevzu, yani Kıbrıs sorunu ile ilgili durumunu düşünüp durdum.

"Bu işte bir bit yeniği vardır" dedim ve önüme gelen herkese de bunu söyledim.

Bugün gazetemizde okuyacağınız üzere, CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman ile kapsamlı bir röportaj yapıp, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Anayasa Mahkemesinden görüş istemesi sonrası başlayan tartışmaları konuştum.

Konuyu "Bilal'e anlatır gibi" anlatan Tufan Hocayı karşımda bulmuşken anlaşmanın Kıbrıs sorunu konusundaki komplikasyonlarını da sordum.

Diğer mevzuları geniş olarak röportajda okuyacaksınız diye es geçip, bu makaleyi bu mevzu üzerinden yazdım.

Öyle ki Hocaya "Hocam Federal Kıbrıs olur da gerçekleşirse, bu anlaşmanın statüsü ne olur?" diye sordum.

Hocanın cevabı ise şu oldu:

"Türk tarafı federasyon tartışmaları içerisinde ezelden beri "eğitim, gençlik ve spor gibi konular kurucu devletlerin yetkisinde olmalı, federal çatıdan ayrı tutulmalıdır" derken, yani kısacası bu yetkisini federal devlette ortak kullanmak istemezken, nasıl olur da bu yetkilerini bir başka devlete devreder? Yani sen bırak federal devlette bu egemenliği paylaşmaktan kaçınmanı, kendi üniter devletinin bir takım egemenliklerini bir başka devlete devrediyorsun. Görüşme masasında 'kurucu devletlere bırakalım' diye uğraştığımız bu yetkileri bir başka devlete devrediyoruz. Böyle bir mantık olabilir mi? Tamamen tutarsızlıktır bu. Sana sormazlar mı "be arkadaş sen bu yetkilerini madem başka bir devletle paylaşıyorsun, neden federal devlette paylaşmıyorsun" diye?"

"Böyle bir mantık olur mu ya da tutarsızlık olur mu" diye ben de soracağım ama sormuyorum zira bu anlaşmayı zorla geçirmeye çalışmalarının en büyük sebebi işte bu şekilde 'müzakere masasını' sabote etmektir.

Sen bir taraftan "Rum bizim yetkilerimizin tümünü alıp bizi yama etmek ister" diye kükreyip, öte yandan müzakere masasının bu kutsal saydığın yetkilerini nasıl başka bir devlete devredersin?

İlhak politikası değil de nedir bu?

Bir de yasayı okuyup da bir şey bulamayanlara örnek vereyim de kafalar daha iyi açılsın bari;

Ne diyor yasada?

"Gençlerin ve engellilerin ihtiyaçlarının saptanması koordinasyon ofisinin yetkisindedir."

Hangi ofisin?

Başına Türkiye'den atanan birinin oturacağı ve onun yöneteceği ofisin.

Başka ne diyor yasa?

"Türkiye Cumhuriyetinde uygulanan ve KKTC'nin de uygun göreceği gençlik projelerinin bu ülkede yürütülmesi koordinasyon ofisinin yetkisindedir."

O zaman spor dairesi, gençlik dairesi ve buna benzer KKTC Dairelerinin ne işlevi olacak?

Hiçbir işlevi olmayacak.

E olmayacak madem kapatılacak her halde demek değil mi bu?

Ama biz tekrardan işin özüne dönelim;

Hal böyle olursa, bu yetki devredilirse, Rumlar, masada adama sormaz mı, "be arkadaş ortak federal devlette bu yetkileri paylaşmazken, neden bu yetkileri başka bir devlete devrediyorsun?" diye.

Bal gibi sorar ve masadaki adam, yani Akıncı da buna hiçbir cevap veremez.

Yine Rumlar "sizin kurucu devletin bazı yetkilerini Türkiye yürütecek madem, biz aslında biraz da Türkiye ile mi ortak olacağız?" diye de sormaz mı?

Sorarlar ve bizim adam buna da cevap veremez.

Dahası "madem senin yetkin yok, sen git ustan gelsin" demez mi?

Der ve aval aval bakarız…

Böyle bir saçmalık olabilir mi?

Hayrete düşmemek elde değil diyeceğim ama hayret de etmiyorum zira Kıbrıs Türk halkının hayır etmesini istemeyen kafalardan, kendi statükolarını muhafaza etmek isteyen çevrelerin siyasi temsilcilerinden başka ne beklenebilir ki zaten?

"Hakkımızda hayır" diye bitirmek istiyorum bu yazıyı ama hiç de hayırlı bir durumumuz yok…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.