Akıncı'nın sözüne kulak verilmeli

Yayın Tarihi: 02/10/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Rum Sözcü Hristodulides "Anastasiadis Akıncı'ya New York için ortak mesaj aktarma sözü vermedi" derken doğru konuşmuyor çünkü New York öncesi iki lider ortak mesaj konusunda anlaşmıştı.

Anlaşılan ortak mesaj iseyıl sonuna kadar kalan 90 günlük süreyi kendi içinde üç bölüm halindetakvimlendirme idi…

Cumhurbaşkanı Akıncı bunu zirve sırasında dile getirdi ancak Rum ret cephesine 'bağlayıcı işler yapmayacağım' diye söz veren Anastasiadis bundan geri adım attı.

Böylece 45 dakika planlanan zirve krize dönüştü ve Akıncı sinirlendi. Haklıydı da. Hatta ortak açıklamada olmamayı da orada dile getirdi.

Bunu New York'ta kendisine sorduk, yalanlamadı, ondan biliyorum.

Ama o gün oraya çıkmasaydı 'masadan kalkmış' görüntüsünde olacaktı. Bunu iyi bilen Cumhurbaşkanı durumu resmen sineye çekti ve 'büyük resme odaklandım' dedi.

Yani yıl sonuna kadar çözüme. Doğrusuydu…

Doğrusuydu çünkü kim ne derse desin 2016 sonu doğal takvimdir ve kalan üç ay da kendi içinde doğal takvimindedir.

Öyle ki önce Ekim'in ilk iki haftası görüşülecek.

Bu görüşmeler dört başlıkta 'park edilmiş' konuların çözümü üzerine olacak. Haftada 3-4 görüşme olacağı düşünülüyor. İlki 4 Ekim'de olacak.

Konu şu ki dört başlıkta müzakerelere yakın bir kaynağın bana dediği gibi "Kıbrıslı Türklerin park edilmiş konuları zor değil. Bunlara 'vosvos' diyorum. Ancak Kıbrıslı Rumların park ettiği konular ise tır kamyonu" olması sorun…

Eğer dört başlıktaki park edilmiş bu konular 'daraltılırsa', 20 Ekim sonrasında Cenevre'de bir kamp gündeme doğal olarak gelecektir.

Toprağın garanti ve güvenlikten ayrılması konusu ise Rumların hoşuna gitmiş görünüyor ki Akıncı'nın dile getirdiği toprakta Camp David modeli türü bir toplantıyı kabul etmiş durumdalar.

Keşke çok daha önceden bu türden bir toplantı yapılabilse ve konular enine boyuna ele alınabilseydi.

Öte yandan Rumların kafa salladığı ve toprağın ele alınacağı Camp David türü bir toplantının kaç gün süreceği bilinmiyor ancak yakın kaynaklar en az 7 gün olacağını düşünüyorlar. Bunu elbette yaşayarak göreceğiz.

Ve eğer her şey yolunda gider ve taraflar bir iki konu dışında bu süreçte uzlaşıya varırlarsa, o zaman beşli konferans yolu tamamen açılacaktır.

Bu durumda böylesi bir konferansın Kasım ayının içinde olması büyük ihtimaldir ve o noktaya varılırsa ortaya bizi çözüme götürecek olan formülün çıkması büyük olasılıktır…

Sonuç olarak, önümüzdeki 90 gün kendi içinde doğal olarak zaten üç evreye bölünmüştür. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın 'bu takvim kafalarda içselleşmiştir' derken kastı budur.

Çünkü başka türlü 2016'da çözüm mümkün değildir. Süreç kendi içinde doğal takvimlidir ve çalışmaktadır. İlk bozan suçlu olacaktır.

Bu yüzden de New York'taki 'söz tutmama' işinin Akıncı'yı sinirlendirip 'ben oynamıyorum' tadına getirme amacı olduğunu düşünebiliriz.

Zira Rumlar bu iyi polis-kötü polis işini gayet iyi götürüyorlar.

Sahnede iyi polis Anastasiadis, kötü polis Hristodulidis. Biraz da Mavroyanis tabii...

Cumhurbaşkanı Akıncı ise her iki rolü kendi oynuyor. Keşke kötü bir polisimiz olsaydı diye bazen düşünmüyor değilim çünkü bu Akıncı'yı çok rahatlatabilirdi. Zor olurdu ama olurdu.

Zor derken, Akıncı'nın kötü polisi muhtemel 'şahin birini yanına aldı, çözüm istemez' suçlamaları arasında tartışmaya yol açardı. Bilirsiniz işte, her ne kadar Kıbrıslılar ileri görüşlüdür desek de bazı konularda tahta kafalı olduğumuz açıktır, ondan yazıyorum bunları…

Uzatmayayım, 90 günlük iş kaldı. Süreç budur. Makul istekler masaya konursa iş kotarılır, aksi halde süreç çöker, gerginlik gelir.

Gerginlik derken de gaz işini kastediyorum…

Rumlar ihaleyi tamamlıyor, 2017'de çalışmalar başlayacak.

Hal öyle olursa, yani çözüm olmazsa, Türk tarafının boş durmayacağı açıktır.

Boş durmayınca da gündeme bir takım yazmaktan bile hoşlanmayacağım çatışma senaryolarının geleceği muhakkaktır.

İşte tam da bu yüzden Cumhurbaşkanı Akıncı'nın "çözüm herkesin yararınadır, tüm bölgenin geleceği için önemlidir" lafı gerçekten de çok doğru ve kulak verilmesi gereken bir laftır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.