"Baba, Güzelyurt'u neden veriyoruz?"
Hani o hep dediğimiz, kalıp haline dönüşen lafcık vardır ya, "Babam yaşadı bu Kıbrıs sorununu, biz de içinde büyüdük, bari çocuklarımız yaşamasın, görmesin" diye
İşte tam da bunu yaşıyorum son günlerde
Babamın uzun yıllar Bozdağ'da mücahitlik yapması ve benim yıllardır sürdürdüğüm çözüm mücadelesinden öte, benim çocuklar son zamanlarda Kıbrıs sorununa sarmış durumda
En azından oğlum
Geçen gün arkadaşlarımızı ziyaret için Gaziveran'a gittik (evet Gaziveren değil veran)
Yolda Güzelyurt'a girerken çemberin üzerinde kocaman Güzelyurt yazar ya bizim Ares görünce "Aa baba, burasını Rumlara veriyoruz değil mi?" diye soruverdi.
"Çözüm için öyle bir anlayış var evet Ares" dedim biraz da politik takılarak
Ancak Ares peşimi bırakacak gibi görünmüyordu;
"Yahu baba, neden veriyoruz kendi yerimizi?" diye üsteledi.
14 yaşında çocuğa durumu nasıl izah edersiniz?
Kısaca özetledim; "Bak babam, 1974'te bir savaş oldu ve buraların sahipleri yerlerinden edildi. Yani buraları bizim değildi zaten. Şimdi bir anlaşma olursa burası gibi başka yerleri de vereceğiz ama hep biz verecek değiliz."
Ares yine tatmin olmadı ve sordu; "E peki biz ne alıyoruz burasını verince?"
Tüm Kıbrıs'a, gerek bu köşede gerek televizyonda gerek orada burada çözüm meramı anlatan ben, 14 yaşında bir çocuğun sadece basit mantıkla süslü sorularına cevap vermekte nasıl zorlanırdım?
Yine de anlattım; "Biz dünyadan kopuk bir şekilde yaşıyoruz babam. Uluslararası tanınmışlığımız yok. Bir anlaşma ile siyasi eşitlik, AB üyeliği, daha demokratik bir düzen gibi şeyleri alacağız."
Ares'in kanında gazetecilik mi var nedir, peş peşe sorulara devam etti;
"E tanınınca ne olacak?"
"Yahu babam tanınınca bir sürü marka da buraya gelecek mesela" deyiverdim
"Mc Donalds da açılır mı burada?" diye soru ardından
"Muhtemelen açılır."
"O zaman çözüm olsun "
14 yaşında çocuk ile Kıbrıs sorunu tartışmanın sonu da bu olur işte
Ama dahası vardı
Gaziveran'a gittik, dönüşte ise Güzelyurt içinde dondurma alacak bir tane bakkal bulamadık
Ares yine üsteledi; "Bir dondurmacı bile yok, nasıl Mc Donalds açacaklar burada?"
Ben gene başladım
"Babam insanlar burada yatırım yapmaktan kaçınırlar. Çünkü bir çözüm anında buranın verileceğini düşünürler. Bir an evvel ne olacağı belli olursa iyi olacak herkes için "
Ares pek tatmin olmadı ama "tamam" deyip konuyu kapattı.
Ama konu bu kadarla da kalmadı
Ertesi gün evde balkonda otururken Ares koşarak geldi;
"Baba bu Rumlar geri zekâlıdırlar "
Böyle pat diye söyledi
"Neden babam? Ne oldu da bunu dedin şimdi?"
"Yahu oyun oynarız Rumlarla online. Oyunda benim ülke bölümünde de Kıbrıs yazar. Onlar bana Rumca yazdılar bana ben de İngilizce cevap verdim. Sonra dediler ki Kıbrıslılar sadece Rumca konuşur. Ben da dedim ben de Kıbrıslıyım ve Türkçe konuşurum. Sonra onlar bana dediler ki Kıbrıs sadece güneydir, kuzey Türkiye'dir diye. Ben da dedim burası da Kıbrıs'tır ve ben Kıbrıslıyım."
"Aferin babam" dedim. "İyi cevap verdin. Onlar çocuktur ne dediklerini bilmez. Elbette ki Kıbrıs birdir ve bütündür. Sadece Türkçe ve Rumca konuşan ahalileri vardır."
14 yaşında çocuğun elbette bu tartışmalar içinde alması hoş değil ama belli ki Ares'in verdiği cevap işe yaramış olsa gerek, ertesi gün "Ne oldu be Ares, ne yaptın Rumlarla?" diye sorduğumda cevaben aynen şunu dedi:
"Dün kavga ettikten sonra barıştık. Şimdi aynı grup içinde oynuyoruz. Oyunda beraber Rusları marizlerdik hem İspanyolları "
Güldüm
Uzun uzun güldüm
Arkadaşlar oyun için barış yapıp "düşman ordulara" karşı birlikte mücadele ediyorlar
Onun için tek dileğim bu çocukların, yani tüm ada çocuklarının, Kıbrıs sorunu denilen bu garabet içinde büyümemesidir
Bu yazının da özeti bu olsun
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.