F-16'larımı yollayıp Girne'yi bombalatayım…"

Yayın Tarihi: 11/10/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Kıbrıs müzakerelerinde gün geçtikçe çözüm umutları artmaya başladı ya, adanın her iki tarafındaki demagoglar ekstra faaliyete geçti…

Güney'dekiler Kuzey'den birilerinin hamasi açıklama yapıp gol pası vermesini beklerken, Kuzey'dekiler de hasretle Güney'den gelecek gol pasını beklemektedir.

Misal, dün gündemi çokça işgal eden şey Başpiskopos Hrisostomos'un 'dönüşümlü başkanlık' açıklaması oldu.

Geçen gün katıldığım bir televizyon programında Hrisostomos'un geçmişe nazaran sesinin pek çıkmadığını, eski sert eleştirilerini her gün değil de uzun bir zamana yaydığını söylemiştim.

Anlaşılan papaz efendinin açıklama yapma günü gelmiş olacak ki, çıkıp "Yüzde 18 ile başkanlık yapacak bir toplum gösterin, ben de gidip oyumu Akıncı'ya vereceğim…" demiş…

Papaz efendinin Annan Planı zamanında Baf Metropoliti iken her gün yaptığı 'başınıza ateş yağsın' açıklamalarının yanında yumuşak sayılacak olan bu açıklama yine de Kuzey'deki statükocuların çok hoşuna gitmiş görünüyor.

Efendim neymiş, 'Rumlar asla dönüşümlü başkanlığı kabul edecek değilmiş' onun için bu iş olmazmış…

Dilimde tüy bitti ama yine de anlatayım…

Şimdi yazacağımı okuyun;

"İki bölgeli, iki toplumlu, başkanının hep Rum olacağı bir federal Kıbrıs..."

Kulağınıza nasıl geliyor?

Saçma sapan değil mi?

Bakınız böylesi bir sistem hayal bile değildir.

Dönüşümlü Başkanlık Kıbrıslı Türklerin kurulacak olan yeni Kıbrıs'ta siyasi eşitliğinin en büyük göstergesidir.

Dolayısıyla olmayacak duaya amin diyerek 'Rumlar asla kabul etmez' hayali içinde olanlara diyeceğim odur ki, taraflar arasında anlaşılan ancak büyük pazarlıkta bir koz olarak tutulduğu için açıklanmayan bu konu olmadan referandum olmaz.

Bir daha yazayım: Dönüşümlü Başkanlığın olmadığı bir anlaşma referanduma gitmez.

Gitmez çünkü konuşulan şey federasyondan çıkar başka bir şey olur.

Ha gün gelir, parametre değişir başka bir şey konuşur olursak, o zaman bu dediğiniz olur ama bu durum şu an konuşulan federasyon modeli için geçerli değildir.

Onun için demagogluk yapacağınıza, olmamış ve olmayacak şeyler üzerinden konuşacağınıza insanlarımıza doğru bilgi verin…

Hazır demagogluk demişken, geçen gün Rum tarafında bir radyoda yapılan tartışmayı da sizlere aktarmak isterim…

Politis radyosundaki bu programın o günkü konuğu Glafkos Cariolu imiş…

"O da kim?" dediğinizi duyar gibiyim…

Cariolu Rumlar tarafından yıllardır sürdürülen ve boş bir siyaset olan Kuzey'deki belediyelere atanan başkanlardan Girne'nin olanı…

Hani bizim TAK bültenlerinde 'sözde belediye başkanı' denir ya, işte o başkanlardan birisi…

Cariolu radyo programında Girne'nin her türlü planda Rum idaresine verilmeyeceği ve bunu da açıkça dile getirdiği için kendisine eleştiriler yönelten bir dinleyiciye verdiği cevap oldukça manidar olmuş.

Öyle ki, dinleyicinin 'Nasıl bir belediye başkanı kendi şehrinin Türk idaresinde bulunmasını kabul eder?' diye sorduğu soruya, ironik bir şekilde şöyle cevap vermiş;

"Peki, kabul etmiyorum. Şimdi haber ediyorum, bana ait olan üç tane F-16'yı gönderip Girne'yi bombalatıp hepsini yok ediyorum. Başka çözüm var mı? Beş yıldır (başkan atanması üzerinden geçen süre) bütün fizikçilerime, strateji uzmanlarıma bana Girne'ye dönecek bir yöntem bulmaları için yalvardım. Çözümleri yoktur. Bana hiçbir şey söyleyemediler. Sadece konuşuyorlar ama çözüm yok. Üzülerek belirtmek isterim ki, bu demagoglar bizi tarih boyunca mahvettiler. Bunu demagojiyi bitirmek zorundayız. Bu demagogları dinlemeyi bırakmalıyız. Yapacak işlerimiz var ve en baştan başlamalıyız…"

Ben de belediye başkanına aynen katılıyorum.

Bu ülkenin tarihini mahveden, adayı ikiye bölen ve halkları birbirine düşman edenlere artık gereken ehemmiyet gösterilmemelidir.

Bu yüzden de ne papaza ne de papazın çözüm sonrası bizi kesmek için 30 bin kişilik milis kuvveti kurduğunu söyleyen çevrelere prim vermek lazımdır.

Zira bu arkadaşların farkında olmadığı şey gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu olduğudur…

Hele de şimdiki gibi haberleşmede uzay çağı teknolojisinin yaşandığı bir ortamda…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.