Tamburin adamın efsanevi yürüyüşü…

Yayın Tarihi: 15/10/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Bob Dylan'ı anlatmak elbette bu makalenin sahip olduğunu 500-550 kelimelik yerde mümkün değildir.

Ancak yine de denemeye değer bir yazı konusudur…

Zira 1980'lerin sonundan beri 'Never Ending Tour-Bitmeyen tur' diye nitelendirdiği halen devam eden turnesi ve bugün 75 yaşında olan bu tüm zamanların en büyük efsanesi son 48 saattir dünya gündeminin bir numaralı konusu olmayı yine başarmıştır.

İsveç Nobel Akademisi perşembe günü bir açıklama yaparak esas adı Robert Allen Zimmerman olan Dylan'a dünyanın en prestijli ödüllerinden olan Nobel Edebiyat Ödülü'nü layık gördü…

Hiç lafı gevelemeden söylemem gerekirse, "Marquez, Sokolov, Saramago ve Coelho gibi dev yazarların layık görüldüğü bu ödüle nasıl bir folk şarkıcısı layık görülür?" şeklindeki tartışmadaki fikrim 'Bal gibi de görülür' şeklindedir.

Bu polemikleri çıkaranlar, Dylan'ın 1961 yılında atıldığı üniversiteden sonra 'içine giren bir daha çıkamaz' dediği New York'a gidip de peş peşe çıkardığı üç müthiş albümle tüm tarihin akışını değiştiren adam olduğunun sanırım farkında değildirler.

Halbuki Bob Dylan'ın daha 1962'te çıkardığı 'Free Wheelin' Bob Dylan' albümündeki müthiş savaş karşıtı parçası 'Blowing in the Wind' ile 1968 devrimine giden yolu açtığı aşikardır.

Çok açık ve net şekilde söylemek gerekirse sahne adını tarihin en büyük şairlerinden Galli Dylan Thomas'a bir saygı göstergesi olarak alan bu adam olmasaydı ne Beatles ne Rolling Stones ne hippiler ne fikir devrimi ne de 1968 olurdu demek hiç de yalan olmaz.

Elbette tüm sürecin kahramanı Bob Dylan değildir ama eğer tüm bu olanların fikrini ateşleyen kimdir diye sorulacak olursa verilecek tek cevap da odur.

Dolayısıyla 1964 yılında albümüne de ismini verdiği üzere (The Times They Are a-Changin) zamanı değiştiren adam olan Bob Dylan'a verilen bu ödül hiç de yadırganacak bir şey değildir.

Aslına bakarsanız Nobel Akademisi'nin 'İngilizce diline (ve külliyatına) yaptığı katkıdan dolayı ve yeni şiirsel anlatımlar yarattığı' için verdiğini açıkladığı bu ödül eğer bir gün bir halk ozanına verilecekse onun Dylan olacağı da kaçınılmaz bir durumdu.

Nitekim dünyanın en saygın gazetelerinden olan İngiliz The Guardian Gazetesi Dylan'ın 1990'ların başından beri akademinin gündeminde olduğu ve bu ödülün çoktan beri potansiyel bir adayı olduğunu açıktan yazmıştır.

Bu minvalde, kafadan 25 yılını Kıbrıs müzik sahnelerinin tozunu yutarak geçiren bendenizin, Dylan'ın aldığı bu ödüle sanki de kendim almışım gibi sevinmemi hakir görmeyin.

Çünkü 'Mr. Tamboruine Man' bu ödülü ilk üç albümünden sonra bir daha hiç albüm çıkarmasa da zaten haketmiş durumdaydı.

Daha yıllar sonra Vietnam savaşında dillere pelesenk olacak ve 'Bring The Boys Back Home' (Çocukları eve geri getirin) sloganı şekline everilip ölümsüzleşecek olan 1965 albümü 'Bringing It All Back Home'dan hiç bahsetmedik.

Yıllarca ünlü Highway 61 üzerindeki motor kazasında öldüğü speküle edilecek olanlara istinaden çıkardığı "Highway 61 Revisited" albümünü hiç konuşmadık.

Yine yıllar sonra Danzel Washington'un başrolü ile bir klasik haline gelen ve ringlerde fırtına gibi estiği için Rubin 'Hurricane' Carter adıyla anılan boksörün hikayesinin anlatıldığı şarkı ile açılan 1976 tarihli Desire albümüne değinmedik…

Aradan geçen yıllar içinde sürekli konserler veren ve ticari olarak başarılı olmayan (ama içerik olarak sağlam) bir dizi albümden sonra 2006'da çıkardığı son derece başarılı 'Modern Times' albümüne bakmadık…

Yani anlayacağınız Bob Dylan basit bir şarkı sözü yazarı değil gerçekten yaşayan bir efsanedir…

Yıllar önce bir ara Girne Belediyesi'nin düzenlediği festivallerden birine katılma olasılığı doğduğunda heyecandan öldüğümü hatırlıyorum.

O konser gerçekleşmedi ama kim bilir belki ya biz ya da o bu dünyadan göç edip gitmeden bir gün bir sahnesini izleme şerefine erişiriz…

Bundan öte tebrikler Bob…

Bize ve dünyaya verdiklerin için teşekkürler…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları