Eğitim gerçekten şart...

Yayın Tarihi: 25/12/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Eğitim sistemimiz berbat.

Tek cümle içinde durum analizi yapacak olursak, hal bu.

İki çocuğum var.

Az çok, yoğunluktan fırsat bulduğum zamanlarda çocukların dersleri ile ilgilenir, onlarla okulu konuşurum.

Çocuklarımdan aldığım tepki yine tek cümle ile özetlenecek olursa şu:

"Okul çok sıkıcı…"

Nedir sıkıcı olan?

Okul ve onun müfredatı tabii ki…

Bence çok haklılar çünkü onların defterlerine baktığım zaman gördüğüm konular ben onların yaşında iken gördüklerimle az çok aynıdır.

Aynı ezber kafası, aynı yüzeysel bilgiler, aynı dogmatiklik ve konuları yorumsuz geçme hastalığı…

Nitekim Kuzey Kıbrıs'ın genel durumuna baktığımız zaman ortaya çıkan sonuçlar hiç de iç açıcı değildir.

Geçtiğimiz hafta bu gazetede benim yaptığım bir haber çıktı.

Başlığı 'Hem Türkiyeli hem de Kıbrıslı öğrenciler sınıfta kaldı' şeklinde idi.

Haberde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından her üç yılda bir yayımlanan Uluslararası Öğrenci Performansı Değerlendirme (PISA) raporundan bilgiler verdim.

Ancak zorluk şurada:

Kıbrıs'ın kuzey kısmı dünyadan kopuk olduğu için ne bir istatistik ne de bir sağlıklı verimiz var.

Dolayısıyla bizim için net konuşmak mümkün olamadı…

Ama mantık yoluyla şöyle hareket edeceğim; PISA sonuçlarına göre bizim takip ettiğimiz Türkiye sistemi listede 50. sırada görülüyor.

Ve bizim Türkiye'nin üniversite sınavlarındaki sıralamamız en son sırada olan Şırnak'ın bile gerisinde.

Dolayısıyla ortaya çok berbat bir tablo çıkıyor.

Türkçesi, PISA sıralamasında berbat bir halde bulunan Türkiye'nin bile gerisinde olduğumuz aşikârdır.

Eğitim adası Kıbrıs diye böbürlenmek kolaydır tabii ama işin gerçeği hiçbir halt olmadığımızdır.

Hal böyle iken, anlı şanlı eğitim kurumlarımızın bildirileri bile daha Türkçe yazılamazken, en çok güldüğüm haberler "falan üniversite AB'de en iyi listesine girdi" ya da "filan kurum dünyanın en iyi 50 kurumu arasında gösterildi" şeklindeki "ufak at da civcivler de yesin" tadındaki haberlerdir.

İşin aslı berbat durumdayız.

İşin aslı gelişen teknolojiye, dünyada uygulanan, geliştirilen yeni eğitim sistemlerinde uzak, dogmatik, tek tip çocuk yetiştirme gibi bir saçmalık içinde olmamızdır.

İşin aslı Türkiye'deki iktidarların su yoluna gittiğimiz için daha önce askeri düzen kafasına göre yetiştirdiğimiz nesli, şimdi de başta dinci unsurlar olduğu için o yönde yetiştirme yolunda olduğumuzdur.

Onun için çocuklarıma her zaman salık verdiğim şey bu saçma sapan eğitim sisteminden çıkmaları ve kendilerini yetiştirmek için hür dünyanın başka ülkelerinde yükseköğrenime gitmeleridir.

Zira anası ne ise 'tanası' da odur.

Zira ilkokulu hangi kafada ise üniversitesi de aynı kafadadır.

Dolayısıyla çocuklarımın defterlerine açıp baktığım zaman gördüğüm şey ileri bir eğitim değil, aynı yoz, geri kalmış, dünya standartlarının altında bir eğitim düzeyidir.

Sistemin bizi getirdiği nokta, bizi getirdiği hal budur.

Sistem derken sadece yönetsel bazda konuşmuyorum, bu işin içinde öğretmenler de vardır, onlar da bu işlerden sorumludur.

Ama iki kelam da Güney'deki sistem için edeceğim…

Zira aynı PİSA sıralamasında Türkiye 50. sıradadır da Güney de 47. sırada, AB'nin en kötü ülkesi durumundadır.

Yani çocuklarını Güney'e okula göndererek süper bir eğitim sistemi içine koyduklarını sananlar da yanılmaktadır.

Peki ama neden?

E canım Kıbrıs'ın geneli tembeldir, alakasızdır şeklinde bir sonuç çıkar mı bundan?

E istatistikler bunu göstermektedir.

Maalesef "eğitim şart" geyiği aslında bir geyik olmaktan öte bir gerçekliktir.

Görünen o ki daha uzun süre bu şekilde, çözüm olsa da, yalpalayacağımızdır…

Önemli olan şey, eğer çözüm olursa, hızlı bir şekilde eğitim sistemimizi, adanın iki tarafı da dahil olmak üzere, 'update' etmemizdir, başka da yolu yoktur.

Böylece en azından gelecek nesilleri kurtarabiliriz.

Ha çözüm olmazsa ne mi olur?

Canım, öyle olursa zaten işimiz hava cıvadır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.