Washington'a neden gitmedik? Barcelona'nın maçı mı vardı diye?

Yayın Tarihi: 10/03/17 07:54
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz akşam, Barcelona, PSG karşısında bir mucizeyi gerçekleştirirken arada Washington'da düzenlenen ve bizim olmamız gerekirken olmadığımız 'One Cyprus Now!' konferansını izledim.

Açılışını eski tanıdık Victoria Nuland'ın yaptığı ve o konuşurken benim kendi kendime 'Yahu acaba çözüm mü oldu da biz bilmeyiz?' diye sorular sorduğum bu son derece önemli etkinlikte bulmamamızın sebebi nedir bilmiyorum.

Niye mi?

Çünkü bu davetiye bizim bilgimize geldiğinde ve gerekli yerlere sorduğumuzda aldığımız cevap "Bize davetiye geç geldi, unutulduk, aranjmanları yapamadık, gidemedik" şeklinde oldu.

Atlantik Konseyi gibi bir kuruluş böylesi önemli bir etkinlik yaparsa o davetiye o muhataba mutlak surette ulaşır.

Yüz kere de aranıp teyit edilir.

Dolayısıyla bunu ilk duyduğumda inanmadım.

Bu yüzden de konu belki gündeme gelir de cevap verilir diye, Barcelona 3-0 öne geçip, Eide, Mavroyanis ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Asistan Vekili Jonathan Cohen konuşmacı olarak konferansa başlayınca, ben de dikkatimi oraya çevirdim.

Konuşmanın başında tüm katılımcılar Kıbrıslı Türk Müzakareci Özdil Nami'nin katılamamasını 'üzücü' olarak nitelediler.

Hatta Mavroyanis daha da ileri giderek "Keşke burada olabilseydi de bu oturum ben varım diye tek taraflı görünmeseydi" diye konuşunca Cohen "Onun yerine ben varım" şeklinde espri bile yapıverdi.

Ardından Barcelona golü yedi, maç 3-1'e geldi, ben de dikkatimi daha çok konferansa çevirdim. Ne de olsa o gol turu bitirmiş görünüyordu…

Özetle geçmem gerekirse, Eide konuşmasında 'kritik bir eşikte olduğumuzu ve 1-2 ay içinde ya çözüm ya da çöküş olacağını' bir kez daha söyledi.

Mavroyanis ise son derece önemli ilerlemeler olduğunu ancak Enosis konusu ile birlikte Türklerin ortaya attığı 4 özgürlük meselesinin gidişatı etkilediğini belirtti.

Cohen ise olayın direk ekonomik boyutunu ele alarak "Kıbrıs gazı çıkınca bu gaz Türkiye üzerinden geçecek. Bunun başka bir yolu yoktur" dedi.

Ardından da moderatör orada bulunanlara soru sorma şansı verdi.

İlk soruyu moderatör tarafından 'Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi' olarak sunulan KKTC Washington Temsilcisi sordu ve özetle dedi ki "Özdil Nami neden davet edilmedi, Kıbrıslı Türkler neden dışlandı ve neden BM İyi Niyet Misyonu bunu göz ardı edip tek taraflı bir toplantıya katıldı?"

İlk cevabı tepki içindeki Mavroyanis verdi: "Bir şeyi açıklığa kavuşturmak gerekirse, öyle bir bakanlık ya da temsilcisi yoktur, olamaz. Şu anda bu soruyu soran sadece bir adamdır, benim kendisiyle sorunum yok. Bu nedir?"

Mavroyanis sözlerinin devamında Eide'nin böylesi bir konferansta bulunmaması gerektiği konusundaki eleştiriye de yanıt vererek "Kimse kimseye ne zaman nerede olacağını söyleyemez. Ayrıca şunu da belirteyim ki bu konferansla ilgili davetiye benimle birlikte yakın dostum Özdil Nami'ye de aynı anda verildi. Daha da önceki sözlerimde belirttiğim gibi kendisinin burada olmasından çok memnun olacaktım. Kendisini buraya katılmak için ikna etmeye de çok uğraştım" ifadelerini kullandı.

Söz konusu soruya Mavroyanis'in ardından cevap veren Eide de "Söz konusu davetiyeleri aynı anda her iki müzakereciye gönderildi. Bu e-maillerin kopyaları bendedir. Bu talihsiz bir olaydır." dedi.

Arada bir baktım Barcelona 5-1 yapmış…

Eski bir Real Madrid taraftarı olarak ben bile 'Hade be Barca bir daha at' dedim ve hemen istediğim oldu…

6-1…

Ama konu bu mu?

Değil.

Konu şu: Kıbrıs Türk tarafı neden davet aldığı halde bu toplantıya katılmadı?

Sebep nedir?

Neden katılmadık?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.