Yol haritası…

Yayın Tarihi: 22/03/17 07:30
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Güney'de yayımlanan Alithia gazetesi dün bana göre süper bir gazetecilik örneği sergileyerek çözümün yol haritasını yayınlamış.

Elbette bu yazıyı okuyan bazı gamlı baykuşlar 'ne çözümü gene be?' diye düşüneceklerdir ama açık ve net şekilde söyleyecek olursak, bir çözüm olacaksa aynen böyle olacak.

Peki ne imiş bu yol haritası?

"1- Nisan ayı başında ve Türkiye'deki referandumdan önce, Anastasiadis-Akıncı-Eide'nin katılacağı sosyal içerikli bir yemek düzenlenmesi ve bu yemeğin, müzakerelerin yeniden başlangıcı sinyalini vermesi,

2- Temmuz ayı sonuna kadar müzakerelerin tamamlanması ve anlaşmaya varılması,

3- Ara dönemde (mayıs veya haziran), Garantiler ve Güvenlik ile ilgili konferansın yapılması ve tamamlanması,

4- Eylül ayında iki toplum arasında referandum yapılması."

Geçtiğimiz ay yazdığım iki ayrı makalede "Kıbrıs sorununda büyük final nisan sonunda" ve "Ya çözüm ya da ayarlama olacak" demiştim.

Tarihlerde ufak tefek şaşabilirim ama çözüm ya da ayarlama olacağı konusunda sütün beyaz olduğu kadar eminim.

Öyle ki, yukarıda çizilen yol haritası, eğer olumlu senaryoyu konuşuyorsak, hem teknik hem de zamanlama olarak gayet uygundur.

Ha diyeceksiniz ki Enosis kararı oracıkta dururken ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı kesin bir dille ''Düzeltilmezse gelmem'' derken bu iş nasıl olacak?

Olacağı şu:

Bugün, siz bu yazıyı hasbelkader okurken, Rum Temsilciler Meclisi'nin Eğitim Komitesi'ne anma günleri ile ilgili okullardaki düzenlemelerin Eğitim Bakanlığı uhdesine verilmesini öngören yeni bir tasarı gündeme gelecek.

Bu yeni tasarı ile ilgili ön görüşme geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan ve basından gizlenen Akıncı-DİSİ lideri Averof Neofitu görüşmesinde ele alındı.

Orada bu yeni tasarı ile ilgili Türk tarafının fikri soruldu ve Sayın Akıncı böylesi bir düzenlemenin eski kararı pasifize etmesi anlamına geleceğini düşündüğünü söyleyerek bunun tatmin edici olacağını bildirdi.

Elbette ki bizim çözümsüzlük cephesi bunu 'e kafalardaki Enosis ne olacak?' şeklinde bombardımana tutacakken, Rum tarafındaki çözümsüzlük cephesi de 'Türklerin baskısına boyun eğdik' diye aynını yapacak.

Ama sorun değil, zira biliyoruz ki bu kafalar ne yapılırsa yapılsın değişmeyecek.

Geçmişte nasıl ki kapılar açıldığında ''Ben gitmem'' deyip ardından da kimlik sıralarını doldurdukları gibi çözüme de alışacaklardır.

Aklın yolu birdir çünkü…

Ve onun adı da çözümdür.

Çünkü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'nun geçen gün Washington Times gazetesinde çıkan ve zamanlama açısından son derece manidar makalesinde sözünü ettiği üzere "There is no losers here…"

Yani bu çözümde kaybeden hiçbir taraf yoktur, olmayacaktır.

Sayın Bakan'ın dediği gibi, Türkiye'nin adaya getirdiği su 'barış suyu' şeklinde Rumlara verilecektir…

Ve yine dediği gibi, adanın etrafındaki hidrokarbon yatakları sorunsuz bir şekilde işletilip, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınacaktır…

Dahası çözümle birlikte adadaki denizcilik sektörü patlayacak…

Elbette çözümün kazanımlarını yazmaya dursak kitaplar doldurabiliriz ama ne olursa olsun şu gerçek ortadadır:

Çözümün sayılmayacak kadar çok faydası vardır.

Dolayısıyla Espen Barth Eide'nin geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Akıncı'yı ziyaretinden çıkışta söyledikleri işin özünü oluşturmaktadır;

"Büyük soruyu sormanın zamanı gelmiştir; Kıbrıs sorununun çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz?"

Dahası Sayın Çavuşoğlu'nun makalesinde vurguladığı üzere;

"En son mildeyiz ve bu son mil en zorudur. İhtiyaç olan şey cesur liderlik ve siyasi iradedir."

Tam da budur, gerisi fasa fisodur…

Onun için müzakere masası yeniden kurulduğu anda anlayınız ki Kıbrıs sorunu roket hızıyla referanduma yelken açmıştır.

Bunu da buraya yazayım…

Malum; söz uçar, yazı kalır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.