1981…Kırılma anı…

Yayın Tarihi: 10/06/17 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
28 Haziran 1981 tarihinde yapılan KTFD seçimlerinde 1976'dan beri meclis çoğunluğunu elinde tutan UBP ilk kez bu üstünlüğünü kaybeder ve o zamanın sayısı ile 40 kişilik mecliste 18 sandalye kazanır. Aynı seçimlerde TKP 13, CTP 6, DHP 3 ve TBP 1 vekil çıkarır. Seçim öncesinden aralarında anlaşmış olan TKP-CTP ve DHP toplamda 21 sayısına ulaştığı için hükümeti kurma hakkını da elde eder.

Bugün siyasi irade hayalleri içinde çeşitli PR çalışmaları içinde yaşayan arkadaşların bilmediği şey, o iradenin daha üstüne bir iradenin bu topraklarda hüküm sürdüğüdür.

Bu yazıda anlatacağım olaylar nasıl cereyan etmişse bugün de aynen cereyan etmekte ve bu cendere altında gelecekte de cereyan etmesi kaçınılmaz şekildedir.

Uzatmadan, koalisyon partileri seçimlerin ardından Başbakanlığın Alpay Durduran başkanlığındaki TKP'ye verilmesini, ardından da üçlü koalisyon kurulmasını beklemektedir.

Ancak zamanın devlet başkanı Rauf Denktaş ve Türkiye'nin böyle bir hükümete evet demeyeceği muhakkaktır. Böylece müdahale başlar.

Önce DHP vekili İsmet Kotak aranır ve kibarca "UBP'den başka alternatifi olmadığı" hatırlatılır.

Ardından DHP lideri Nejat Konuk ve arkadaşları adada bulunan Kolordu komutanı Doğan Kromörs tarafından çağrılır. Komutan net konuşur: "CTP ve TKP ile olmaz."

Seçim döneminde "UBP'ye koltuk değneği olmayız" diyen DHP dört bir yandan baskı altındadır. Bundan kurtulmak isteyen Konuk ortaya olmayacak bir koalisyon teklifi atar: "Başbakanlık bizde olursa olur."

18 kişilik parti dururken 3 kişilik partiden başbakan olması olanak dışıdır.

Dolayısıyla Denktaş görevi Konuk'a vermez ve UBP 18 kişi ile azınlık hükümetini kurar.

Azınlık hükümetinin programı mecliste okunmadan hemen önce 21 Ağustos 1981 günü Çatalköy'de Villa Fırtına denilen yerde Türkiye Dışişleri Bakanı İlter Türkmen'in himayesinde UBP dışındaki parti liderleri ile bir toplantı yapılır. Kıbrıslı Türklerin siyasi tarihine kara bir leke olarak geçecek olan bu toplantıda Türkmen, CTP ve TKP'ye açık açık "siz hükümet kuramazsınız" diyecek, halkın seçim iradesi yerle bir edilecektir.

Böylece kurulan azınlık UBP hükümeti yine de türlü baskıya rağmen 7 Aralık 1981 günü güvensizlik önergesi ile düşürülür.

Muhalefet Türkiye'ye meydan okumaktadır.

Devreye yine Türkiye ve adadaki kolordu girer.

Bir gece vakti Boğaz'daki evinin telefonu çalan Nejat Konuk'a söylenen şey açıktır: "Vekillikten istifa etseniz iyi olur…"

Telefonun diğer tarafındaki ses dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Kemal Yavuz'dur.

Konuk ertesi gün vekillikten istifa eder ve böylece koalisyonun 21 sayısı ortadan kalkar. Ancak aynı Konuk bir süre sonra istifasını geri çekecek, önce bağımsız olarak devam edecek, ardından da UBP koalisyonuna katılacaktır.

98 gün boyunca hükümetsiz tam bir kaos ortamı yaşanan o dönemde, Türkiye Durduran'a hükümeti kurma görevini asla vermemiş, CTP'yi de koalisyonun tamamen dışında tutmuştur.

En sonunda Mustafa Çağatay başkanlığındaki UBP hükümeti, bağımsız Konuk, DHP'den Kotak ve TBP'den bir vekille kurulmuş, Kıbrıs Türk halkının irade gaspının o bölümü tamamlanmıştır.

Rahmetli Özker Özgür'ün, tarihçi Ahmet Billuroğlu'nun 'Kripto Geldi mi?" adlı kitabından alıntıyla, 16 Şubat 1982'de Yenidüzen'deki köşesinde yazdıkları tarihimize o dönemle ilgili ışık tutacak niteliktedir;

Tarihçiler UBP azınlık hükümetinin nasıl kurulduğunu, Konuk'un 21'leri nasıl yüzüstü bıraktığını, TKP-CTP-DHP koalisyonu ile ilgili belgeleri ve İlter Türkmen'in 81 Ağustos'unda Villa Fırtına'da UBP dışındaki partilerle yaptığı toplantıyı mutlaka incelesinler. KTFD'de demokrasi hakkında olumlu sonuç çıkmayacaktır…"

KTFD'nin devamı olan KKTC'de de demokrasi hakkında olumlu sonuç çıkmadı, çıkmayacaktır.

Eğer o gün, o seçimde halk iradesi başa gelmiş olsaydı –ve buradaki işbirlikçi tayfa olmasaydı-, bugün çok daha değişik bir sistem içinde olacağımız muhakkaktı.

Ama olmadı ve bitti.

Acı gerçek budur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.