Aziz Antonio...

Dünkü makalede BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in taraflar arasında yaşanan tıkanıklığı çözüp çözemeyeceğini göreceğiz diye yazmıştım.

Hatta bu tıkanıklığa 'Gordion'un Düğümü' nitelemesinde de bulunmuştum.

Rum basınının 'uçurumun kenarındayız' diye yayın yaptığı bir günde ciddi ciddi konferansın akıbeti belirsizliğe sürüklenirken, Portekizli hızır gibi yetişti ve sallanan süreci rayına koyuverdi.

Ancak Guterres'in kurtarıcı mesih gibi beklendiği bir ortamda haliyle beklentiler de tavan yaptığından, dün öğleden sonra yapılan basın toplantısına moraller bozuldu.

Genel Sekreter, ayağının tozuyla ve daha sürecin tam içine girmeden yaptığı toplantıda 'sabırsız değiliz' 'yorulmadık' deyip ardından da 'yorulmadan çözümün çok çok zor olduğunu bilerek çalışacağız' lafını edince, kıyamet de kopuverdi.

Ama ben oradaydım.

Ve Genel Sekreterin ne demek istediğini, neleri kastettiğini gayet iyi anladım.

Ancak herkes 'çok çok zor' kısmını ve 'sabırsız değiliz' kısmına takmış, aldı ele yürüdü.

Yok BM malumu ilan etmiş, yok efendim sabır taşı çatlamış…

Ne beklenirdi?

Gelip de 'kulaklarından tuttum barıştırdım' demesini mi?

Valla ben onu bunu bilmem ama Portekizli geldi ve sürece beklenen şok tedavisini yaptı.

Zaten babacan bir adam olan Akdenizli Antonio "biz Akdenizliler birbirimizi anlarız" diyerek başladığıgünü, akşam saatlerinde mülkiyetin ele alındığı masada 10 yıl başbakanlığını yaptığı ülkesinden örnekler vererek ezber bozmaya kadar vardırdı.

Bununla da yetinmedi, iki taraf arasında mekik dokuyarak Yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, toprak, 4 özgürlük, güvenlik ve garantiler konularınıbirbirleri ile eş zamanlı ve ilintili olarak ele alınmasını sağlayacak paketin Rumlar tarafından benimsenmesini de sağladı.

Akşamı ise tüm tarafların katıldığı yemekte son derece samimi bir ortamda, kadeh tokuşturdu, 'çözüme kadeh' kaldırttı.

512 milyon kilometrekarelik dünya üzerindeki en yüksek rütbeli arabulucu olan BM Genel Sekreterinin karizmasına kim karşı durabilir ki zaten?

Hele de o makamda Sosyalist Enternasyonal gibi bir güzide örgütün yıllarca başkanlığını yapmış biri olunca kim nasıl hayır diyebilir?

Genel Sekreter bu sabah Crans Montana'dan ayrıldı. Eski Almanya Şansölyesi Helmuth Kohl'un cenaze törenine katılacak.

Ancak Pazartesi sabahı tekrardan Crans Montana'ya geleceği söyleniyor.

Nikos Koçias'a bakılırsa gelecek hafta sonuna kadar zirve devam edebilir.

Türk Dışişleri Bakanının 7-8 Temmuz'da Hamburg'da yapılacak olan G-20 toplantısına bile gitmeyeceği düşünülürse, sabahtan akşama yayvan yavan espriler yapanları endişe almalı diye düşünüyorum.

Hele de kendilerini çözümcü olarak lanse edip de bu yayvan esprileri yapanları çözüm zamanlarında düşünemiyorum bile.

Yüzleri kızara kızara sokaklarda gezerler artık…