Eleştirmek

Yayın Tarihi: 25/09/15 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Bence ben, örneğin bir Çinli olsaydım, Çin'le ilgili yazılan çoğu şeyi inanın beğenmezdim. Profesyonel yazın hayatıma başladığım zamanın üzerinden çeyrek asır geçerken, toplum irdelemelerimin üzerinden de aynı sürenin geride kaldığını biliyorum. Yayımlanan yazı içeriklerim yanında, daha çok akademik deneyimlerde kaynak olan teorik toplumbilim makalelerimde Kıbrıs Türk ve Rum halkları hakkında çok şey yazmışımdır. Bu deneyim, bir yanı ile okura bir yanı ile akademiye yaslandığından kendi içimde güvendiğim bir deneyimdir. Ancak esas olan referansım, sözkonusu toplumlardan birisinin -tarafsız olmayı esas almamla birlikte- nüvelerinden olmamdır.

Bu esas, değerlendirme yapılmasını zorlaştırdığı kadar meğrulaştırır da.

*

Özellikle aynı kökenlerin sonucu bireylerin eline kalem aldıkça, özellikle Kıbrıs Türk toplumu ile ilgili yazılarını, eleştiri sınırlarının ötesine geçerek hakaret boyutuna taşımasını kabul edemem. Bu tür hakarete varan müsvedde eleştirileri, sonuç odaklı ve polülist olarak görmemiz ve nedenlerine ilişkin bilgilerden yoksun olduğunu söylememiz mümkündür.

Bu tür, herhangi bir toplumu doğrudan hedef alan yazıları yazmak için zaten iki alternatif neden vardır.

Bunlardan biri, bilimsel verilere dayalı olmayan, yazanın dikkat çekmeğe çalıştığı, sonuca odaklanmış sığ yazılan yazılar; bir diğeri ise kasıtlı bir incitme hedefeleyen veya bunun yapılması konusunda gereklilik var şeklinde ikna edilen ellerden çıkan yazılardır.

Her ikisi de üzücüdür.

*

İşin doğrusu ise, toplumbilim değerleri üzerinden, bilimsel veriler ve değerlerle toplumlara eleştiri getirmektir. Sonuçlara odaklanıp, etki altında kalarak, nedenleri tartışmaksızın yazmak, hem yazana hem topluma zarar vericidir. Asıl olan, eleştirilerin faydaya dönüşmesini hedeflemektir. Bu tür yazıları yazacak kalemlerin, kendi benliğini ve hatta varsa kırgınlık ve öfkelerini yazacakları makalenin dışında bırakabilmeleri gerekir.

Burada insan sevgisi ve kültür devreye girer.

Bu nedenle yazarken, kanıtlanabilir verilere ulaşma gayreti ile başlamalı makalenin hayatı. Ardından, vicdan ve sevgi hürriyeti ile sözcükler eleştiri için organize olsa da, edinilmiş kültürün kalitesi ile pararlel bir uslupta, yazı yolculuğunu tamamlar.

Tüm bunların dışında kalan eleştirilere itibar etmemek gerekir. Bu nedenle son dönemlerde bu tür toplumsal eleştiri yazısına itibar edemiyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları