Yeni bir gelecek

Yeni bir gelecek yaratmak için beklemek, çareyi dışarıda aramak zaman kaybından ve şimdinin başarısızlığından başka bir şey değil. Gelecek aslında bir an sonradan itibaren var olacak bir devrimdir. Günün getirisi ile bugünü kaçırmama telaşı, ne denli haklı bir telaşsa, gelecek inşa etme bilinci de o kadar gereklidir.

Yaşadığımız gezegende yalnız yaşamadığımız gibi, sadece kendi jenerasyonumuzla yaşayıp biten bir hayata da sahip değiliz. "Yaratıcı düşüncede de yeni bir gelecek yaratmak" misafiri olduğumuz dünyaya borcumuzdur. Sadece gelip gidilen bir didişme noktası olmayan yaşam, bize çok şey sunar. Tümümüz yaşam ve zamanımızı doldurup hayat yolculuğumuzun sonuna geliriz. Bu yolculukta dünyanın geleceğine katkıda bulunmak, bizden sonraki nesillerinde aynı yolculuğu bizim tecrübelerimizin üzerine inşa etmelerini ve nesilden nesile daha güzel bir yaşam yaşayabilmelerini sağlamak, hayatımızı bilinçlenip ve kaçırmadan ancak bizden sonrasını düşünerek yaşamak ve "biz vardık, siz de olduğunuzu sizden sonrakilere gösterin" diyecek birilerine erişerek yolculuk yapmak, kültürdür, aydınlıktır. Bu sorumluluk bilinci ile bugün, geleceği tasarlama ödevimizi eksiksiz ve zamanında yapmamız kaçınılmazdır.

*

Peki gelecek nasıl planlanmalıdır? Gelecek nasıl şekillendirilmelidir? Gelecek mühendisliği nasıl çalışmalı? Gelecek mühendisleri kimdir?

Toplumun çocuk bireylerine saygılı davranma, sorumluluk alan yetişken yetiştirme, yaratıcı düşünceleri ileri düzeyde olan idareciler görevlendirme, kişisel hırslardan ve bireysel menfaatlerden uzak kişilerle çalışma, doğa ve çevre saygısını üst düzeyde tutma, görsel ve yaşamsal fonksiyonları ve imkanları yüksek gelirler planlama, bilginizi kullanma ve bilgi toplumu yaratma, eğitim politikaları üreten siyasiler yetiştirme, gençlerin yönetme fikrine devamlılık vermesini sağlama…

Bunların tümü, geleceği kurgulamaya çalışan pozitif düşüncenin vazgeçilmezleridir. Ülke sermayedarı, bu gelişime bireysel menfaatlerini düşünmeden destek olmalı, kültürün gelişimi için sanat ve edebiyatın, aydınlarca üretilmesine yol açmalıdır.

*

Aydınlar, kişisel olumsuz tavır ve ikircikli benciliklerden uzak, ürettiklerine, maddi getiri talebi dışında, dünyanın geleceğini düşünen evrensel nitelikli bilinçte, nitelik ve nicelik olarak üst düşünce ile gelecek kurgusunun değerli lokomotifleri olmalıdırlar. Yönetimler; farklı siyasi görüşlerle, ideojolilerin neden olduğu zararlı ayrışımlara sebep vermeyecek yönetim becerileri sergilemek, ideojileri bir yok ettirme malzemesi yapmak yerine, gelecek yaratmanın değerli temelleri olarak, düşüncelerin parçası haline getirmek gibi sorumlulukları olmalıdır.

Tüm hedeflere başarı ile ulaşılmasının ve hayalerin gerçeğe dönüşmesinin yegane formülü, bilgiye dayalı bir yönetimle, bilgi toplumu yaratmaktan geçer. Öyle ki, rasyonel düşünce ile mantık değerlerini biraraya getirme becerisi ürettiğimizde sonuş, ideojilerin kendilerinden daha kıymetlidir. Farklı inanç ve düşüncelerin, bu yeni "bilgi çağı"nda içselleşmiş olması ve düşünceyi besleyen fonksiyonun oluşmasında da insanların ötekileştirildiği davranışlara yansımaması gerekir.

*

Çağımızda, demokrasinin bile ilkel kaldığı bir yeni yaşam söz konusudur. Bu bin yıl artık menfaatlerin ve kör döğüşü siyasetlerin olmadığı gibi, felsefelerin de yılı değildir.

Bu yeni binyılda modası geçmeyen en önemli iki şey kültür ve sanat olacağı gibi, artık zaman ve gelecek zaman bir "bilgi çağı"dır.