Önce kültürünü oluşturmalı

Her ne kadar, kağıt üzerinde değerli belgelerin ve kavramların ortaya çıkmasına neden olsalar da, bir örgüt olarak Birleşmiş Milletler'e inanmadığımı belirtmeliyim. BM'nin varlığı, hatta gözlemi esnasında, birçok halkın ne derece zulme uğradığını görmemek mümkün değil.

Birleşmiş Milletler Örgütü, 1945 yılında ve bugün kurulmuş. Sözde dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan bir örgüt. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlar. Ancak bu konuda başarılı olduklarını söylemek mümkün değil.

Ancak uluslararası ilişkilerde, kuvvet kullanılmasını ilk olarak evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma Birleşmiş Milletler Antlaşması olması önemlidir. Bunun bir yerde yazılı olması ne kadar iyi ise, yazıldığı yerde kalması da o kadar kötüdür.

*

Bugün, kuruluş günü nedeniyle Birleşmiş Milletler Günü.

Kıbrıs'ın geçmişinde de BM vardı, 100 günde 800 bin kişinin palalarla katledildiği Ruanda'da da BM vardı. Benzeri bir çok coğrafyada, olaylar yaşanırken BM vardı. Bir insan olarak, neler yaşandığını unutmam mümkün değil. Daha dün gibi, sivillerin deniz ortasından vurularak öldürülmesine de seyirci kalan, konu kendini yöneten ülkeler olduğunda kınama kararı dahi alamayan, özel amaçlar için kurulmuş gibi görünen bir yapıdadır BM.

*

Barışı sağlama, silahla olsaydı, dünya üzerinde barışın olmadığı toprak parçası kalmazdı.

Barışın kültürünü döşemeden, uzlaşıya tarafsızca emek vermeden olmuyor bu işler. Yapmacık kalıyor. İnsan kıyımına yol açıyor.

Üzgünüm ama ben bu günü kutlamıyorum. Kutlayamam.