Oyun gibi zaman

Yayın Tarihi: 23/11/15 10:53
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Zaman geçiyor. Biz unutursak, geçmesinin dahi anlamı kalmaz.

Unutmamak içinse en büyük zenginliğimiz anılarımız.

*

'Pirili' oynarken yaşadığım heyecanı, emniyet tekerlekleri çıkarıldığında ilk kez iki tekerlekli bisikleti babam 'sella'yı tuttarken sürdüğüm heyecanı, uçurtma ile ilk tanışmamı ve daha nicelerini unutmam mümkün değil.

Tüm bu oyunlar sadece eğleneli değildi aslında. Her biri gizli mesajlarla bilinçaltımızda temeller yaratıyordu.

Yütme-yütülme arifesindeki heyecan ve hırsın, hayatın ta kendisi olduğunu yıllar sonra anladım. Yaşamın her evresinde de yütüyor ya da yütülüyoruz. Bilemezdim ki oyunla geçirdiğim zamanda, bu hırslarımı da dengelemeyi öğrendiğimi. İlk yütülüşümdeki hüznü de o oyun kadar unutamam. Sonrasında yütmelerim ya da yüttüklerime üzülmelerim de aynı yaşam stajının en kıymetli parçalarındandı.

Yürümenin acısı gibi örneğin. Bi rbebeğin yürümesi mutluluk verir ama acı da içerir. Çünkü bir bebek için yürümek, kucakt aolmanın sonuna doğru ilerlemektir.

*

Bisikletin iki tekerlekliye geçtiği an mesela. Beni selladan tutan babama duyduğum güven ve kendime duyduğum güvensizliğin, kısa sürede kendime güvene dönüşmesi gibi bir deneyimden başka bir şey değildi.

Küçük bir desteğin ardından, kendi ayakları üzerinde durma bilinci…

*

Ya uçurtma?

Yükselişin ihtiyaç duyduğu rüzgâr olmadığı zamanlarda, uçurtmamın yükselememesine duyduğum öfke, bir sabır testi gibiydi. Doğru yerde ve doğru zamanda rüzgârı uçurtmama doldurmamla yükselişine hayran hayran bakışımı ve bu bakış esnasındaki mutluluğumu tanımlayamam bile. Ama bilirim ki, bir uçurtma uçurmak da, tıpkı diğer oyunlar kadar yaşamın stajının yapıldığı anlardan biri.

Salıncakta da çok sallandım mesela. Hızlanışlar, yükselişler, içimde hissettiğim o garip ama heyecan verici atmosfer baskısı da büyük bir deneyimdi.

Birinin beni ittiği zaman rahatça yükselişime karşın, yükselmek için kendi kaslarımı kullanma zorluğu ama kendi kendime yükselerek vardığım noktadan daha büyük bir haz alışımı da yaşam tanımlarına eklemem mümkün.

Tüm bunları çocukken yynadık, bitirdik.

*

Öyle değil işte.

Çocukluğumuzun o en çok karakterlerimize yansıyan oyunlarıyla tanışmamızdan bu yana geçen zamanda, hayatlarımızla oyunlarımızın nasıl örtüştüğünü görmemiz mümkün. Bilinçaltımıza yerleşen bir eğitimdi bir bakıma tüm bu oyunlar.

Sadece oynadık ve bitti değil hiç biri.

Her biri, hep devam ediyor.

*

Bugün Kıbrıs Postası'nın kuruluş yıl dönümü.

Oyunlar gibi. Gazetemiz de, başta internet versiyonu, doğru zamanda doğru rüzgarla yükselmiş. Bu nedenle yüzbinlere varan okurunu, arkasına aldığı rüzgarla artırmakta. Geleneksel baskısında ise bakışındaki farklılıkları yansıtmakta.

Daha bir çok nedene rağmen, sadece bu nedenlerle bile büyük bir övgüyü hak ediyor.

Nice yaşlara Kıbrıs Postası.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları