Göstergeler

Yayın Tarihi: 14/01/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Toplumların kullandıkları göstergelerin incelenmesi uzun süre dil incelemesiyle karıştırıldı. Bir başka deyişle, göstergelerin incelenmesi kimi kez dil felsefesi kimi kez de dilbilim diye adlandırılan, dillerin genel kuramı içinde değerlendirildi. Göstergelerin genel bilimi olarak tasarlanan ve Türkçede göstergebilim terimiyle karşılanan semiyoloji veya semiyotik ise bazen dil dışı göstergelerin incelenmesiyle sınırlı tutulsa da, Avrupa'da ve ABD'de on dokuzuncu yüzyılın sonlarında eşzamanlı olarak ortaya çıktı.

Göstergebilimi gündelik kullanımıyla açıklayacak olursak, resmi tanımıyla; "insanların birbirleriyle anlaşmak için kullandıkları doğal diller (söz gelimi, Türkçe), davranışlar, görüntüler, trafik işaretleri, bir kentin uzamsal düzenlenişi, bir müzik yapıtı, bir resim, bir tiyatro gösterisi, bir film, reklam afişleri, moda, sağır-dilsiz abecesi, yazınsal yapıtlar, çeşitli bilim dilleri, tutkuların düzeni, bir ülkedeki ulaşım yollarının yapısı, kısacası bildirişim amacı taşısın taşımasın her anlamlı bütün çeşitli birimlerden oluşan bir dizgedir" diyebiliriz.

Gerçekleşme düzlemleri değişik olan bu dizgelerin birimleri de genelde, gösterge olarak adlandırılır. Yine çok genel olarak belirtecek olursak, anlamlı bütünleri, bir başka deyişle gösterge dizgelerini betimlemek, göstergelerin birbirleriyle kurdukları bağıntıları saptamak, anlamların eklemleniş biçimlerini bulmak, göstergeleri ve gösterge dizgelerini sınıflandırmak, dolayısıyla, insanla insan, insanla doğa arasındaki etkileşimi açıklamak, bu amaçla da bilgi kuramsal, yöntem bilimsel ve betimsel açıdan tümü kapsayıcı, tutarlı ve yalın bir kuram oluşturmak, göstergebilim diye adlandırılan bir bilim dalının alanına girer.

Dil, göstergebilimde göstergeler sistemi olarak incelenir. Karıştırılmaması gereken de bu ayrımdır. Yapısalcılığın kurucusu olarak Ferdinand de Saussure görülmektedir. Roman Jakobson ve Claude Levi-Strauss da önemli katkılar yapmışlardır. Yapısalcılığa karşı post yapısalcılık gelişmiştir. Michel Foucault, Jacques Derrida, Gilles Deleuze, Roland Barthes, Jacques Lacan ve Judith Butler post yapısalcılığın önemli temsilcileridir. Ayrıca Jacques Derrida yapı bozumculuğu geliştirmiştir.

Temel olarak bu kavramla ilgili felsefe grubu, anlatma ve anlaşılmayı amaç edinir ki, insanı her türden canlıdan ayıran da bu yeteneğidir.

'Geliştirilebilir ya da geri kalabilir' bir yapı olarak göstergebilimin gündelik hayatta kullanımı, iletişimin gücünü ve paralelinde başarıyı doğrudan olumlu/olumsuz olarak etkiler.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları