Denizi kıran balta

Yayın Tarihi: 03/02/16 08:00
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+

"Atımı ahırdan getirmeleri için emir vermiştim. Hizmetçi beni anlamıyordu. Ahıra kendim gittim, atımı eyerledim ve bindim. Uzaktan bir trompet sesi duyuyordum, bunun ne anlama geldiğini sordum ona.

Hiçbir şey bilmiyordu ve hiçbir şey duymamıştı.

Büyük kapıda beni durdurup sordu:

-Beyefendi nereye gidiyor?

-Bilmiyorum

dedim.

-Sadece buradan gitmek, sadece buradan gitmek. Sürekli buradan giderek hedefime ulaşabilirim.
-Hedefini biliyorsun yani?

diye sordu.
-Evet

diye cevap verdim.

-Dedim ya buradan gitmek, işte hedefim bu."

* *

Bilirsiniz Max Brod hiç kimse değildir ama hiç bir özelliği de yoktur. Sadece bir tek ihanetle anılır. O da dünyanın en değerli ihanetidir. Max Brod, vasiyetinde "ben öldüğümde ardımda tek sayfa bırakma ve yazdığım her şeyi yak" diyen kadim dostu Franz Kafka'nın vasiyetine, dostluğuna ve hayattaki son dileğine ihanet eden ve Kafka'nın tüm eserlerini edebiyat dünyasına kazandıran kişidir.

Eğer bir ölü konuşabiliyor, bir hayalet arkadaşlık yapabiliyor ya da bir çeşme acı çekebiliyorsa ve okuduklarınız sizi incitiyor, acıtıcı bir böcek ısırması gibi unutulmaz bir ansa, okuduğunuz Kafka'dır ve onu bunun için olursunuz.

Kafka, hayallerin sınırsızlık prensi. Yazım gücünü anlattıklarından değil, hissettirdiklerinden alan ve kendi ifadesi ile yazdıklarını "donmuş denizi kıran bir balta"ya benzeten yazar, makalenin başındaki paragrafın sahibi.

Acı verici ve çarpıcı anlatıma sahip yazarın cümleleri neden bu yazının ya da bir yazının başında duruyor diye sorarsanız, önce yıllarca tüme varan ve şimdide tümden gelen başarısızlıklarımıza ithaf olsun diye.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları