Hangi yüzyıl?

Yayın Tarihi: 09/02/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Toplumsal değişim ve göç gibi temalar üzerinden sinema ve toplum arasındaki ilişkiyi incelemek önemlidir. Kıbrıs Türk Sineması henüz yokken, birçok ülkede kendi sinemalarının ülkeleri dönüştürdüğüne hatta dünyaya müdahale ettiğine tanık olmaktayız. Tarihsel gelişimi ele alırken ülke için sinemadan bahsedememek, sadece sinema tüketicisi olarak toplumun sinema aracılığı ile bile simulakrum yaşadığını gözlemlemek acıdır. Oysa ülkemizde şu ana kadar birkaç sinema fimi çekilmiştir.

*

Bir filmin içeriğini oluşturan öğeler, yerel duygular ve toplumun kendisi olduğunu söylemek mümkündür. Nasıl ki kitaplar bir dönüşüme destektir, sinema bunun öncüsüdür. Tüketilmesi uzun süren bir kültür olarak her sinema filmi, değişime açık toplumları kolayca, kapalı toplumları ise zamana yayarak dönüştürür. Bunu profesyonelce yönlendiren ülkeler çoktur. Bizde ise gerek toplum gerek özel sektör gerekse devlet bu konuda primitif denebilecek seviyededir. Film yapmak zor bir iştir. Ancak bu amaç çok önemlidir. Sinema üzerinden bir toplumu anlatmak onu geleceğe taşımak gibidir. Ancak en önemli vurgu alt yapısı kendi toplumu olan bir filmin o toplumca algılanması ve gelişimine katkı sağlanmasıdır. Bir filme toplum destek olurken bilmez ama o filmde aslında toplumun gelişimine destek olmaktadır. Bu uzun bir süreçtir.

Sinemanın içeriği toplumun yaşanmakta olan zamana ait inançlarını, tepkilerini ve değerlerini yansıtır. Kültürel ve toplumsal değerlere bağlı olarak bu bir değişken olsa da sinema onu toparlar ve geleceği organize eder.

Bu nedenle bu makaledeki önerme şudur: Bu ülkede sinema gelişirse toplum da gelişir ve daha çağdaş geleceğe kavuşur.

Elbette tek başına sinemaya odaklansam da, bu anlatımı siz tüm sanat için düşünebilirsiniz. Mevcut durum sanatın geldiği noktadan ülkenin gerçek tarihini hesaplamaktır ki, biz bu yüzyılda değilmiş gibiyiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları