"Fena kız değil ama…"

Yayın Tarihi: 02/08/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Yazmaktan keyif aldığım ve müsadenizle belleğinizde yer etmesini arzuladığım bir makale!

Vera, Nazım Hikmet'le geçen yıllarını "Nazım'la Son Söyleşimiz" adını verdiği kitabında anlatmıştı. Vera ile Nazım'ın tanışmaları bir belgesel için Vera'nın ona telefon etmesiyle başlar. Vera, telefon konuşmasının ardından bilgi almak için Nazım Hikmet'in evine gider. Nazım kendisine gerekli bilgileri verir. Odada şair Ekber Babeyev de vardır. Vera tam kalkarken Nazım, Babayev'e dönerek: "Fena kız değil, ilginç, ama göğüsleri düz" der. Tatarca söylenen bu cümleyi Vera anlamış ve yüzü kıpkırmızı kesilmiştir.

Nazım'a bir çok aşk şiirini yazdıracak olan büyük aşk, işte böyle başlamıştır. Nazım Hikmet'in Vera'ya son vasiyeti ise, çok sevdiği ve hasret kaldığı ülkesini gidip gezmesi olmuştu. Vera bu vasiyeti 1990 yılında anı kitabının Türkiye'de yayımlanması üzerine Tüyap Kitap Fuarı'na gelerek gerçekleştirdi.

*

Nazım Hikmet'in son eşi Vera Tulyakova, kansere yenik düşerek hayata veda ettiğinde içi, Nazım'ın son vasiyetini yerine getirmenin huzuruyla doluydu. 2000 yılı ortalarında ameliyat olmasına rağmen, ilerlemiş kanser hastalığına yenik düşen Vera'nın ölümü ile ilgili açıklama yapan kızı Anna, annesinin, Nazım Hikmet'in mezarının bulunduğu Novadeviçi mezarlığında toprağa verileceğini, ancak yer yetersizliği nedeni ile Vera'nın bedeninin yakılarak küllerinin Nazım Hikmet'in yanına gömüleceğini söylemişti.

Ölümünden iki hafta önce bir muhabir ile telefonda konuşan Vera Tulyakova, "En büyük isteğim daha ben hayattayken Nazım Hikmet'in tekrar Türk vatandaşlığına kabul edilmesidir" demişti. Son günlerini yaşadığını belirten Tulyakova, Türkiye'de bu kararın çıkacağını beklediğini söylemişti. Ancak bu günleri görmesi nasip olmadı. 1951 yılında Moskova'ya ayak basan Nazım Hikmet, Vera Tulyakova ile 1955 yılında tanışmışlar. 1959 yılında da evlenmişler. Vera, Nazım'ı tanıdığında 23 yaşındaydı. Nazım ise 53. Aralarındaki yaş farkına rağmen büyük bir aşktı yaşadıkları. Vera'nın bu büyük aşkı, yaşamının sonuna kadar sürdü. Şimdi ise aynı mezarda sonsuza kadar yaşayacak, ruhlarında Nazım'ın memleket sevgisi ve özlemi devam ederek.

*

Nazım Hikmet, siyaset yapmayı ve memleket sevgisini, her koşulda, sanatına, duygularına kapanarak ve onların dışavurumuyla yansıtan, bildiğimiz en değerli insanlardan biriydi. Bir aşkın, onun sadece bir kadını değil, dünyayı kalbine doldurmasına sağlayacak kadar sanatçıydı. Satırlarında hayat bulan kavramlar, bir sanatçının, bir duygu insanının hassasiyeti, incinmeleri, mücadelesi gibi yol göstericiydi.

Bu makalenin ardından daha iki gece önce yeni bir şey öğrendim. Yazmaya hazırlanıyorum. Sanırım kimsenin bilmediği birşey!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları