Tükettikçe tükenmek

Yayın Tarihi: 11/10/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Hikâyeyi bilirsiniz

II. Abdülhamit devrinde İstanbul Aksaray'da bir mahallede imamın küçük kızı Emine, aynı mahalleden orta oyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evlenir. Tevfik zenne rolüne çıktığı için "Kız Tevfik" diye anılmaktadır. Bir süre sonra bu yüzden ayrılırlar. Ayrıldıktan hemen sonra Rabia isminde bir çocukları dünyaya gelir. Tevfik ünlü bir sanatçı iken İstanbul'dan sürgüne gönderilir. Bu sırada Rabia sesi ile herkesi büyülemektedir. Kuran ve mevlit okumakta üstüne kimse yoktur. Tevfik sürgünden döner, kızını yanına alır. Ancak bu sefer de Genç Türkler adlı bir gruba yardım ettiği için Şam'a sürülür. Rabia ise Müslüman olan piyano öğretmeni Peregrini ile evlenir. 1908 meşrutiyet ilanından sonra Tevfik sürgünden döner, mahallede eski mutlu günlere dönülür. Ancak annesi hastalığından dolayı vefat eder.

*

II. Abdülhamid dönemi Osmanlısı'nda geçen hikâyede, doğu-batı çekişmesi etkileyici bir biçemle anlatılır. Bu ünlü eser, Halide Edip Adıvar'ın "Sinekli Bakkal" eserinden başkası değildir. Şimdilerde Reşat Nuri'nin Halide Edip'in eserleri de sözde özüne bağlı kalınarak televizyon dizisi oldular. Bu muhteşem eserler kelime tam uygun düşeceği için üzülerek kullanıyorum, "rezil" duruma getirildiler. Oysa bu iş için mi yazılmışlardı. Halide Edip, sadece yazımda değil hayatta da yoğun ve farklı deneyimleri olan bir yazardı. Sanmıyorum ki bu eserleri bu hale düşsünler diye yazmış olsun. "Sinekli Bakkal"ı bir roman olarak okumanızı öneririm.

*

Benim bir iki satırla bahsettiğim Halide Edip, gerek siyaseti ve mücadelesi gerekse edebiyat dünyasına kattıkları ile tarihin en değerli kalemlerinden biri. Ancak gelin görün ki, medyadaki pervasızca gelişim(!), bu eserleri de değersizleştiren bir yapıya hızla ilerliyor. İzleyici topladığı sürece de bunu bir meta olarak sunmaya ve tüketmeye devam edecek. Tüketen toplumların tükenen toplumlara dönüşmesinin formülü(!) olan "Popüler Kültür"ün getirilerinden sadece birisi bu. Bu kadarı bile toplumsal sonuçları felaket olacak bir devinim. Oysa bu kadarla da kalmıyor. Gündelik hayatları, bu sahte düşler, boyalı rüyalar ekseninde, kendi çemberine alıyor ve gündemden, olup bitenden toplumu soyutluyor. Hiç abarttığımı sanmayın ve hayal şu sorunun yanıtını düşünün!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları