Alt metinler

Çağın en üst getirisi olarak teknolojiyi göstermek yanlış olmaz.İnternet dünyayı küçültürken bilginin biraradalığı ile hayatı bilgiyle donatıyor.

Elbette tüm bunların temelinde, her zaman olduğu gibi istemek var. Bilgiye erişmeyi istemek, teknolojiyi edinmeyi istemek.

Bir yandan peşinden koştuğumuz teknolojiye yetişemez ama bu koşudan da geri kalmazken, diğer bir yandan da teknoloji detoksuna ihtiyacımız artıyor.

Doğal gıda, doğal hayat arayışı bunun en ciddi göstergesi.

Özellikle metropollerde yaşayan kitleler, bu sıkıntılı younluğun için de kendilerini dışarıya, dağa bayıra atmak için neler yapıyorlar. Hatta şehirlerin içerisine dikilen bir çok "yaşam alanı", siteler de tanıtımlarını "doğal yaşam" üzerine kuruyorlar.

Sözde doğal yaşam.

Yapay olarak oluşturulan doğal yaşam.

Gerçeğine sahip olamayanlar için aslında tüketime itme gayreti.

"Siz şehrin dışında şu veya bu nedenle yaşayamıyorsanız, biz size şehrin dışıymış gibi sahte alanlar yaratırız ve orada kendinizi öyle zannedersini."

Aslında bu metinlerin altında yatan anlam açıkça bu. Ama günümüzde sunum imkanları, hayal gücü ile birleştiğinden bize, tatlı cümlelerle zor kabul edeceklerimizi şirin gösteriyorlar.

*

"Arap Baharı".

Komik!

"Irak'a demokrasi götüreceğiz."

Komik!

Aynı zamanda, bu sözde "şirin" gösterilen ifadeler, sadece komik değil, trajik.

Her metnin altında, gizli başka bir metin olan bir dönem yaşıyoruz.

Yirmi birici yüzyıl böyle bir zaman…