"Dağyolu acısı" neye dönüşüyor?

Yayın Tarihi: 05/12/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Kuzey Kıbrıs'ta halkı acıya boğan bir trafik kazası yaşandı. Yaşanan bu acı, sivil toplum ve halk baskısıyla, bir akıl dönüşümüne neden olacak mı merak ediyorum! Buna yönelik aklımda sorular oluşuyor.

İrade, halkın seçme iradesi değil mi? Bu iradeye rağmen idare, iradesini halktan yana kullanmaz mı? "Dağ oyucular", "oyulanı taşıyıcılar" devlete ne kadar vergi veriyorlar? Onların, can almak dahil toplum üzerinde bıraktıkları acı izleri, yaraları, maddi zararları, bir ceza gibi toplum mu ödeyecek? Söz konusu firma, acıya merhem olmayacak olsa bile, vicdanlara merhem olması ve bir başlangıç olması açısından, yargılanacak mı?Tazminat ödeyecek mi? Seyrü sefer paralarımızın nereye harcandığını sormuyorum bile!

"Dağyolu acısı"ndan bugüne kadar, sonuçlarla ve halkı düşünmeyen, kabul edilemez kararlar yerine, kazaya sebebiyet veren gerçek nedenlerle ilgili ne kadar önlem alındı? İnsanlardan para toplayarak yapılacak yolları "dağ oyucular" yeniden bozmasın diye ne yapılıyor? O yolları yıpratan, yüreğimize acı salan kişi, kurum, kuruluşlar bu yolların yapımına ve vergi ödeyerek ihtiyaca katkı koyacaklar mı? Yoksa bizler, kaybettiğimiz çocukların ailesi ödeyip yeni yollarımızı da oymalarını mı seyredeceğiz? Mesela bu sabah o yollar yeniden yapılmış olsaydı, aynı cehalet yeni yolda bilmem kaç kilometre hızla gitmeyecek miydi? Gerçek bir acı ve elle tutulur bir facia ile devlet, ilk defa, halk ve sivil toplumla, demokrasinin halka karşı kullanılması tartışması boyutunda, karşı karşıya.

Bu bir "durum sorunu"değil, demokrasinin sistemli olarak, halka karşı ve gerçek suçlunun yanında tavır alması sorunudur. Yaşadığımız acı, telafisi olmayan ve geçmeyecek bir acıdır. Alınmaya çalışılan önlemlerse; ülkemizi, çevremizi, dağlarımızı ve canlarımızı yok eden 3-5 tane "dağ oyucu" firmanın dolaylı da olsa, korunmasına neden olmaktadır. Bir bedel varsa, bunu bu hale getirenler ödemeli, bu acıyla yananlar değil! Artık mesele bir idare, buna neden olan gelmiş geçmiş idareler, denetimsizlik ve benzeri şeyler değil, yönetme sistemi ve vizyon sorunudur!

...Ve büyük bir ironi!

Trajedi zaman geçince komedi olurmuş. Bu öyle olmayacak. İşte size bir ironi! Devlet vergisini alamadığından, yolları bozanların ve dağları oyanların maddi hasarını halktan toplayacak. Dağyolu yeniden yapılacak. Büyük ihtimalle, vergi alamadığı aynı "dağ oyucular" yol ihalelerine katılacaklar, yolu yapacaklar. Üstelik aynı dağları delerek, aynı yoldan, aynı kamyonlarla geçerek...

Kimbilir belki de, yeni ölümlere sebebiyet vererek.

Oysa bizim, kayıplarımızla ilgili can yangınımız devam ediyor. İnanacağımız bir eylem içinse toplum olarak yapamayacağımız fedakarlık yok.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları