Duru acı

Yayın Tarihi: 21/12/16 08:00
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+
Her ülkenin ortak acıları vardır. Hatırlandığı zaman toplumsal duyguların en hassas noktalarına temas edilmiş gibi can yakar, hatırlanır, üzer. Kıbrıslı Türklerin ortak acısı ise bugünle anılır. 21 Aralık.

Kimileri için anlamını yitiren, kimilerinin yitirilmesi için gayret ettiği, kimilerinin kayıpları için tuttuğu yasın sembolü olan bir tarihtir 21 Aralık. Son 15 yılda ne kadar yozlaştırılmaya, farklı amaçlara yürümek için hiçleştirilmeye çalışılsa da, 21 Aralık tarihi, vardır, yaşanmıştır. 15 yıl önceki dönemlerde ise abartılan, hayatımızın üzerine inşa ettirilmeye çalışıldığı bir tarihtir.

Her iki dönemin uçta anlayışları da, acı üzerinden yola çıkan düşüncesiz anlayışlardır diyebiliriz. Acı, politik tanımlamalara ihtiyaç duymaz hatta bu tür tanım denemelerince kirlenir. Duru acı, toplumsal yitimlerimizin, toplum olma bilincimize eklediği tecrübelerdir. Saftır, gerçektir, ateşin düşüp yaktığı yerdir.

21 Aralık 1963 tarihli gün ile isimlendirilen felaket, ortak bir devletin taraflarından biri olan Rumların, aşırı faşist ve dindar yönetimlerinin, devlet ortakları olan Kıbrıslı Türklere karşı başlattıkları, başarısız soykırım girişimi olarak Kıbrıs adasının acı tariflerinden birisidir. Dünyaya belki çok anlatamadığımız, belki ifade etme imkanını bulamadığımız bu tarih gerçek ölçekli bir soykırım girişimidir.

Tarih acılarla doludur. Unutulmazlar.

Mesele bunun bir seçilmiş travmaya dönüşmeden toplumsal olanı organize edebilmekte. Barışçıl bir dille. Toplumsal barışın inşa edilebilmesi niyeti ile.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları