Herşey ödünç

Yayın Tarihi: 03/01/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
"Sonradan görme bir Karga var, bizim tüylerimizle güzelleşmiş, bir oyuncunun derisine bürünmüş kaplanın kalbi ile, kendisinin bile uyaksız bir şiirde söz sanatını en iyi şekilde yapabildiğini zannediyor" der, William Shakespeare.

Bu etkili anlatımın, güçlü bir anlamı var. Bu sözcüklerin oluşturduğu etkiyi, doğru anlamak gerekir. Tam olarak ne ifade ettiği konusundaki tartışmalar uzun zamanlara dayanır. Bu ir edebiyat diyalektiği gibi Kendisini eleştiren Robert Greene'ye karşı bir saldırı olarak yazdığını düşünenler bulunmakta. Oysa ifadelerin genel anlatımına baktığımızda -ki devamı: "Salt bir Johannes Factotum olarak, bir ülkedeki tek Shake-scene olmanın kibrindedir" şeklinde devam etmektedir; anlam derinleşir. Bir iktidar ve hükmeden eleştirisi olarak da algılanması mümkündür.

Öyle ki, iktidar eden, (burada iktidar edeni dar anlamlı algılayıp, tek dönemin idarecisi diye algılamak, sadece içgüdüsel bir önyargı olacaktır. Bu nedenle tüm zamanları ifade edecek kadar "iktidarın heryerdeliği" ve "her yerdeki iktidar" kavramları ile birlikte anılması gerekir.) edilenden aldığı güçle iktidarını kullanır ama taşıdığı sorumluluk yerine büründüğü rol ile her şeyin kendisi olduğunu sanmaya başlar. Kibir ifadesinin yeri de bunu anlatmaktadır.

Buradaki Johannes Factotum ise "her işi biraz bilen" daha yaygın olan evrensel dehanın kişisel yanından çok, başkalarının çalışmalarıyla ikinci sınıf bir uygulamayı ifade etmektedir.

Dahası var.

"Shake-scene" yaygın olarak; bir kelime oyunu ile birlikte, "Bir kadının derisine bürünmüş kaplanın kalbi" cümlesinin taklidinin yapıldığı ifade, Shakespeare'i Greene'nin hedefi olarak belirlemiştir.

Aslında karmaşık gibi görünen bu grup düşünce, net olarak gücün temiz kullanımı, kibre yenilmemeyi anlatır. Bizim diyarlarda nefis denen "ulvi anlaşılmazın" karşılığı gibi. "Ulvi" çünkü temel inançlarımız ve inançlarımızın mükemmel temeli. "Anlaşılmaz", çünkü nefsin anlaşıldığı bir inanç sisteminde ya da coğrafyada yaşadığımızı hissedemiyoruz. Hatta diyebiliriz ki, sırf bunun sonucu, yaşadığımız tüm kötü şeyler.

Nefsin içselleştirilememiş baskısı altında, ona yenilerek, ondan ödünç aldıklarımızı, ona feda ederek yaşanan basit hayatlarımızın seyircisi gibiyiz.

Yazık.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları