"Derviş ve ölüm"

Boşnak yazar Mesa Selimoviç'in edebiyat dünyası için oldukça değerli bir eseri olan "Derviş ve Ölüm" romanında, Mevlevi Şeyhi olan esas kahraman özgürlüğün mutluluk üzerine inşa edilen bir kavram olduğunu anlatırken, "din, vicdan ve yaşam üçlemesinin omuzlarında yükseldiğinden" bahseder. İnsanların, bir şeyhin gözlerinden değerlendirildiği roman, önemli öğretileri de içeriyor. Romanda ayrıca, anlatılan dönemi kapsayan eleştirilere de yer verilirken; dinin algılandığı kadarıyla ibadet etme özgürlüğüne, vicdanın adil bir yaşam hakkına ve yaşamın sağlık ve eğitim özgürlüğüne denk geldiği işleniyor.

Hayatımızın şimdiki zamanındaki gibi, başarıyı görmezden gelerek kör gözle eleştirmek değil elbette süreç. Bu örnekte detayları Türkiye üzerinden aktarmak istedim.

*

Modern zamanlara baktığımızda, bu üçleme yine geçerlidir. İnsanın özgür topraklarda yaşaması, sadece bir imge değil, realizmin de bir sonucudur. Bundan dolayıdır ki, hala geçerlidir. Özgür olmak, inancını, yaşam biçimini dilediğince sürdürebilmekle, sağlık gibi temel unsurlara sahip olmakla mümkündür elbette.

Özgürlüğün temel yapı taşları ise bugün, sadece kendi yönetimine sahip olmakla nitelendirilemez. Yoksa Darfur ve Uganda gibi örnekler hiç mi yaşanmadı?

Sağlık, eğitimve inanç özgürlüğü gibi değerlerin biraradalığıdır özgürlük. Sağlık denen temel yaşam argümanımızın başında devletin ne sunduğunu da içeren bir kavram karşımıza çıkar. Küçük ama bir o kadar dev bir örnek verecek olursam Mersin'i anlatmak yetecektir. Mersin bize benzer bilirsiniz. İklimi insanı, doğası, havası Kıbrıs gibidir ve bizden çok uzakta da değildir. Daha yeni açılan hastanesi ise Türkiye'nin dört yanındaki yatırımlardan farksız bir büyük değer içeriyor. Sıradan bir hizmet düşünün ama hastane günlük 12 bin poliklinik hastası kapasiteli, helikopter pisti, 370 bin metrekare kapalı alan, 1.300 yatak kapasitesi, 5 bine yakın sağlık personeli, 230 poliklinik odası, 51 ameliyathane, 210 yataklı yoğun bakım ünitesi, son teknoloji donanımı olarak; MR-CT-PET CT- Gama Kamera - Anjio Spect- Mamografi Ultrason- Kemik Dansimetre - Linac - Brakiterapi - Dijital Patoloji, 30 yataklı diyaliz makinesi, 50 yataklı kemoterapi merkezi, Allah kimseyi muhtaç etmesin ama sağlık kutsal bir hizmet ve eleştireceksek bile başarıyı görmeden yapılamayacağını bilmeliyiz.

Din ve vicdan hürriyetine bakacak olursak, bunu 20 yıl öncesi ile mukayese etmek yeterli. 20 yıl öncesi daha dün gibi aklımızda. Kimsenin kimseye şikayet edecek bir baskısı ya da engeli yok. İnsanlar inançlarını yaşıyor. İnançların hiçbirinde özgürlük kısıtlaması yok.

Özgürlüğün temellerinden kabul edilen devletin sunduğu ve diğerlerine göre yüzü daha geleceğe dönük bir hedefi olan eğitim konusuna gelince, yeni adımlar sürekli var.

Ben notumu düşmüş olayım yeniden: Eleştiri geliştirir ancak başarıları gözden gelerek yapılan eleştiri ne gerçekçidir ne de samimi!