(Anti) Sosyal medya

Yayın Tarihi: 13/02/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

İnsanlar birbirlerinden farklılıklarını üstünlük görüyorlar. Bu düşünce, günümüzde sıradan bireylerin narsisistik bir kişlik organizasyonuna kadar ilerledi. Oysa bu aynı insanlar, bir arada ve farklı olmanın, fark edilen tüm farklılıkların aynı senfoninin parçası enstrümanlar olması gibi yaşanmasının değerli olduğunu bilmeyecek kadar cahiller.

Zamanın getirisi, (anti) sosyal medyanın bireyleri her şeyleştirici yanı (ama aslında hiçleştirici bir ayna gibi oluşu) herkesi ele veriyor.

Birey paylaşımlarına bakın, fikir ve zikir arası uçurumları görmek için!

Basit ve bireysel gibi düşünmemeliyiz bunu. Günümüz nasyonalizminin güçlenmekte olmasına kadar varan bir etki bu.

Narsisistik birey, narsisistik toplum, narsisistik lider… Bu liste size yakın tarihi, bir Hitler'i, bir Mussolini'yi, bir Stalin'i, bir Makarios'u anımsatmıyor mu?

Kitleleri planlayarak öldüren, sadece kendi gibi düşünenlerin hayat bulacağı düzenler kurmak isteyen "liderleri".

Her şey bireyle başlar.

*

Mutlulukların, acıların, yas tutmaların belki toplumsal folklorlar nedeniyle farklı coğrafyalarda farklı ritüelleri vardır. Ancak insan ırkı bunları, kültürel birikimlerin farkları nedeniyle farklı yaşasalar da, mutuluğu, acıyı ya da yası hissetme duyguları aynıdır.

Tarihin veya gündeliğin yarattığı kötü insanlar farklılıkları, iyiler ise ortak yanları öncelik olarak görürler.

İnsanlık, kendi tarihini yaşar ve yazarken, fark edilir ölçüde kötülük biriktiriyor. İnsanlık başarısız.

Aynılıklarımızın bizi "insan" sıfatı paydasında birleştirici, farklılıklarımız olsa da temel farksızlıklarımız olduğunun farkındalığı modern zamanların en kolay bilinebilecek yanıdır. Ama en geride bırakılan unsur durumundadır. Çünkü, teknolojinin, iletişimin, tıbbın ve benzerlerinin gelişmesi olarak gördüğümüz modern zamanlar, böyle zannettiğimiz için aslında hala arkaik.

Biz yazdığımız ve yaşadığımız tarih boyunca, tecrübemize hep kötülük yükleyerek, başarısız olmuş bir yaşam türüyüz. Geleceği düşünmek bile irkilmeme neden oluyor. Çünkü dün gibi, bugün de kötülük biriktiriyor, geleceğe gönderiyoruz.

Yazık ki bunun düzelmesi sanatla, aydınlık düşünce ile ve benzer birçok felsefe yanlısı eylemle sağlanabilecekken, bu alanlar da kirlenmekte.

*

Özdemir Asaf bir şiirinde bu kirlenmeyi anlatır:

"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler."

Tam da şiirdeki gibi, kir en çok en temizin üzerinde farkedilir. Kirli olanın yeniden kirlenmesi, eski kirliliği nedeniyle pek de görülmeyebilir. Görülür olabilmesi Nazım Hikmet'in satırlarındaki gibidir: "Su çekildi, kirlilik ortaya çıktı."

*

En acısı umut olduğundandır, vazgeçirmez çünkü seni, bu nedenle üzüntü duyuyor insan. Ya umudu bitireceğiz ve gerçeklikle yüzleşip kötülüğün biriktiği dünyadaki bu gerçeği kabulleneceğiz ya da umudu hep yenileyip, insanlığın başarısızlığı ile yüzleşerek devam edeceğiz.

Aynı değil ikisi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları