Devrim ve üç kadın

Yayın Tarihi: 20/03/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

"Genç cumhuriyetin başkenti Ankara'da devrime inanmış üç idealist kadın...

Latife, Mevhibe ve Müveddet...

1920'lerin bozkırında; çağdaşlığın, laikliğin, devrimciliğin meşalesi oldular.

Siyasi çalkantıların ortasında, yepyeni bir devletin kuruluş sancıları içinde birbirine güç veren bir dostluğu ördüler...

"Devrimin Üç Kadını" oldular.

Atatürk'ün eşi Latife, İsmet Paşa'nın eşi Mevhibe ve Kazım Özalp Paşanın eşi Müveddet hanımların, acılar, zorluklar, ihanetlerle örtülü yılların içinde mücadele, devrim ve aşkla dolu yaşamları oldu.

Cumhuriyete tanıklık eden bu üç hanımefendinin hayatları birbirine hiç benzemedi.

Üçü de hayata güzel başladı...

Ancak ardından gelen zorluklar, acılar onları yıldırmadı.

Müveddet, bütün mal varlıklarını Rumeli'de bırakıp gelmişti Ankara'ya...

Mevhibe mal kaybına uğramamışsa da evladı dahil, ailesindeki pek çok kişi kaybetmişti.

Latife içlerinde en şanslı gibi görüneni. Ama onun kaybı maddi değil, manevi olmuştu."

*

Bu sözler, üç devrim kadınını makalesine alan köşe ve kitap yazarı, Destek Yayınevi sahibi sevgili dostum ve editörüm Yelda Cumalıoğlu'na ait.

"Mevhibe sabırlı ve sakindi. Müveddet kendine güvenen, mücadeleci ve titiz, Latife ise idareci, kültürlü ve sanatçı ruhluydu. Gazi'nin teşhisine göre kızdı mı barut gibiydi. Her birinin evlilik hayatı farklı geçmiş, zor günler yaşamışlardı. Mevhibe evladını, Müveddet kocasını, Latife ise bir ömür sürecek hasretlik çekeceği Mustafa Kemal'ini kaybetmişti..." diyor Yelda makalesinde.

*

Yelda, bahse konu kadınları anlatan Ayten Aygen'in kitabını aktarıyor bu makalesinde.

Kitap ise üç kadını ve dönemini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve zor zamanlarını arka fona yerleştirerek anlatıyor.

Okunması gereken bir eser. Bir döneme tanıklık ediyor.

Yeninde ve "birlikte başarabilmeyi" hatırlamak için.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları