"Sesimiz bu kubbede kalacak diye tesellimiz yok"

Yayın Tarihi: 23/06/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Bu makaleyi; birlikte, üzerinde güzel bir söyleşi yaptığımız ve dün kaybımız olan sevgili Hakan Çakmak anısına yayımlamak istedim, sanata verdiği derin değerle birlikte. Kıbrıs Türklerinin edebiyat ve sanat yolculuğunu topluma anlatma adına büyük emekleri olan sevgili Hakan Çakmak'ın anısına saygıyla.

*

Her dinlediğimde yarım yüzyıl öncesine zamanda yolculuk yapıyorum.

Büyük üstat Bedri Rahmi'nin 25 Nisan 1961 günü Paris'te; şairi, "Ruhların mühendisi" olarak tanımlayan, ruhların en büyük mühendisi Nâzım Hikmet'le yaptığı ses kaydını defalarca dinledim. 50 yıl boyunca her türlü yasağa karşı özenle saklandıktan sonra, Bedri Rahmi'nin gelini Hughette Eyüboğlu tarafından yayına hazırlatılan bu kayıtla hakiki bir zaman yolculuğu yaşıyor insan.

"Mikail Refili'ye Ağıt" isimli şiirinde Nâzım Hikmet; "Sesimiz bu kubbede kalacak diye tesellimiz yok" demiş olsa da, Nâzım'ın sesi, hiç sona ermeksizin gök kubbede artık. "Büyük İnsanlık" Nâzım Hikmet'in kendi sesinden şiirleri içeren bir CD ve yine şiirlerin bulunduğu bir kitap. Kitap ve CD "Mor" isimli Bedri Rahmi'nin kendi sesinden okuduğu şiiriyle başlıyor. Bu şiirin ilk başta yer almasının nedeni, Bedri Rahmi'nin, dönemin baskıları ile kayda el konulması durumunda ilk dinlenen şiir kendisine ait olunca kayıtların yok edilmesinin engellenmesi. Adeta Bedri Rahmi kendi sesini Nâzım Hikmet'e siper etmiş.

55 şiiri bir solukta okuyan Nâzım Hikmet, 56. şiirde zorlanıyor. Bu şiir "Bir Garip Yolculuk" (biz bu şiiri "Saman Sarısı" olarak biliyoruz). Bu şiire çok özeniyor. Kolay değil, şiir Vera Turlakova'ya adanmış...

Bir ses, bir şiir, eski bir dosta yıllar sonra sarılış gibi, duyarlı bir dokunuş gibi...

Nâzım Hikmet sorar: Başlayalım mı Üstat?
Bedri Rahmi yanıtlar: Başlayalım Reis! Yalnız patırtı yapma şimdi...

*

Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları