Zaman geriye çalışır bazen (!)

Yayın Tarihi: 29/06/17 07:56
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
"Kültür endüstrisi, müşterileri tarafından yönlendirildiğine ve onlara istedikleri şeyleri sunduğuna yeminle inandırmaya çalışır bizi. Ama özerk olduğunu kesinlikle yadsır ve kurbanlarını yargıç ilan ederken, özerk sanatın bütün aşırılıklarını kendi örgütlü otokratlığıyla fersah fersah geride bırakır. Kültür endüstrisinin yaptığı, müşterilerinin tepkilerine uyarlanmaktan çok, onları kalpazanca imal etmektir. Kendisi de onlardan biriymiş gibi davranarak biçimlendirir müşterilerinin tavırlarını."

*

Çok şeyi bir arada anlatan bu söz, Alman felsefeci, toplum bilimci, bestekar ve müzik bilimci Theodor W. Adorno'ya ait.

Adorno, sosyoloji ve felsefe profesörüydü. Aynı zamanda kompozitörlük de yapan bir müzikolog ve eleştirmendi. Düşüncelerinin ağırlık noktası toplumsal kritiğin bütününü oluşturduğundan bir toplum bilimci olarak da anılır. Nesnel olanın özdeşleşmesindeki "düşüncenin ilk ortaya çıkış formu" onun ideoloji kritiğinin diyalektini temsil ederken aracı olmaya çalışarak paylaştığı görünen dolaysızlığın ki bütün aşamalarında yine kendine dağılan değişkenliği, doğru düzleminde aracısız olarak varlığını kabullenmeliydi. Sanki kendi içinde, mantık sınırlarını aşmadan gelinen felsefik bir kritik noktada istençle yoğrulmuş, geriye bakmadan objektif verilerle beslenerek sakinleştirici özellik taşıyan bir denemeyi, düşüncenin asıl çıktığı yerin dışına taşırmak gibi.

Bu kitabi bilgiler elbette ne Adorno'yu anlatmamıza ne de felsefesini anlatmamıza yeter. Ancak onun kültür erozyonu ve endüstri formasyonlu kültür ve sanat sevicileri gibi temel endişelerini anlamamız mümkün. Üstelik kolayca!

Çünkü her birimiz yaşadığımız hayatlarda, bu yozlaşan ve endüstrileşerek değer yitiren kültürlerin parçası ve tüketicisi konumuna sokulmaktayız. Özellikle de giriş paragrafında vurgulanan şekli ile kendileri de bizim konumumuzdaymış gibi görünmeye çalışanlar tarafından!

Adorno'ya göre, akıl nesnel değildir, insanın da bu anlamda kendi özneli yoktur. Bu aslında bir bakıma eski felsefenin foyasını ortaya çıkarma çabasıdır. Ve bunda başarılıdır. Aklın nesnel olamamasının sebebi insanın kendi hayatının öznesi olamamasıdır. Yoğunlaşmış sermaye, planlama ve kitle kültürü bireysel özgürlükleri büyük oranda tahrip etmiş ve eleştirel düşünme yeteneği yerini tümüyle şeyleşmiş bir toplum bilincine bırakmıştır.

Adorno bir ülke içinde yaşanma olasılığı olanları anlatıyor aslında. Hiç tanımadığı toplumların yaşamsal davranış ve yönetimsel davranışlarını da anlatmış oluyor. Genel geçer kuralların geçişi, bazı toplumlarda o kadar yavaş olur ki, zaman geriye çalışırcasına kuramlara teslim olunuyor!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları