Bizi üzmeyin!

Yayın Tarihi: 04/08/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Zaman zaman kopuşlar yaşasa da bir toplum, ortak değerler etrafında yeşermiştir. Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu toplum da, fikir ayrılıklarına düşsek de, genel anlamı ile ortak değerlerimizi korumaktayız. Bu ortak değerler etrafında, sosyal ve duygusal anlamda birlik içindeyiz.

Elbette, her toplum gibi, bizim de toplum olarak, ortak değerlerimiz ve ortak hassasiyetlerimiz bulunuyor. Bu nedenle, her toplumda olduğu gibi, biz Kıbrıslı Türkler de, kimi değerlerimize dokunulmasını, onların üzerinden politika yapılmasını ya da bu yolla rencide edilmeyi üzülerek karşılarız, kırılırız.

*

Mesela, hangi siyasi fraksiyon temelinden gelinirse gelinilsin, hangi siyasi akımı benimsemiş olursa olsun bir Kıbrıslı Türk, merhum Naci Talat'ı sever, ona ve onun söylemlerine saygı duyar. Kendisi sol fraksiyona gönül vermiş olmasa bile, Naci Talat'ın toplumsal içerikli düşüncelerini onu tanırmışçasına benimser.

Örneğin politik arenada ne, nasıl hararetle tartışılırsa tartışılsın, kıran kırana bir meclis çalışmasının ardından bile, birlikte çorbacıya giden, günü geride bırakıp dostça aynı masada oturan bir politik kültürümüz vardır. Kavgaya karşı hoşgörüyü tercih ederiz.

Şeyh Nazım da bu örneklerden birisidir.

Dini inancı hangi boyutta olursa olsun, ibadet heybesi ne kadar dolu olursa olsun, her Kıbrıslı Türk, bu diyardan gelip göçen Şeyh Nazım'a sempati duyar, saygı duyar ve kişisel tarihinde mutlaka ondan gülümseyerek bahsettiği bir anıya sahiptir.

Oysa bizim Kıbrıs Adası'nda yaşadığımız bu şirin ve küçük dünyamız gibi değil büyük dünya. Orası acımasız. Orası ezen ezene bir arbede.

*

Bu yazıyı yazma nedenim de bir kırgınlık aslında. Anlattıklarıma örnek bir kırgınlık. Türkiye'de ana muhalefet partisi vekili olan sayın Tur Yıldız Biçer, sayın Merve Kavakçı'nın büyükelçi atanması ile ilgili eleştiri getirirken, Şeyh Nazım ile birlikte fotoğrafına yer vermiş ve ironi ile karışık eleştirmiş. Oysa bu, bir ironi dahi olsa, Şeyh Nazım'ın da dolaylı ve olumsuz yargılamada olduğunu görmek incitici.

Toplumların bu hassasiyetlerini "yabancı" insanların doğrudan anlamalarını bekleyemeyiz ama Türkiye'yi ve oradaki hiçkimseyi yabancı görmediğim için, oradan bizi kıran şeylere daha hassas bakıyorum.

Şeyh Nazım'ın İslam'a, ömrü boyunca hizmet eden birisi olması nedeniyle, bu eleştirinin parçası yapılmasına kırıldım. Şeyh Nazım, Reha Muhtar haberlerinde kameralara ifşa edilen hokkabazlardan olmadığı gibi, toplumsal ve inançsal anlamda bizler için bir değer olması, bu hassasiyetimin nedeni.

Keşke bu ironinin sahibi olan hanımefendi ülkemize gelse ve kendisine Şeyh Nazım'ı, nasıl kalplere girdiğini, nasıl herkesin sempatisini kazandığını ve farklılığının nedenlerini uzun uzun, hatta Lefke'yi de ziyaret ederek anlatabilsem.

Belki de bugüne kadar eksiksizce ve herkese anlatamamış olmamız da bizim ayıbımız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları