Bu döngü bizi kandırıyor

Halbuki hiçbir şeyin başlangıcı ben değilim.

Bir yazı nasıl olur da "halbuki" kelimesi ile başlar diye düşünmüşsünüzdür. Haklısınız.

Başlamaz aslında.

Çünkü böyle başlayınca, sanki öncesinde cümleler vardı da yazılmadı ya da anlatıma orta yerden başlandı hissi veriyor.

Oysa yüzyıllardır dönen dünyada söylenmemiş söz, kurulmamış cümle mi kaldı!

Her şey bir yerlerde bizden çok önce başlamış zaten. Ve bunu fikir alanında düşündüğümüzde daha da zor olduğunu anlarız, yeni bir şey söylemenin.

Söylemek önemlidir ama boş sözler söylememek daha önemlidir.

Ancak günümüzün filozofları bile bu sıkıntıda. O kadar, her şey söylenmiş ki ve o kadar, her an sürekli tekrar söylemeler var ki, yenisini, hiç söylenmeyenini bulmak filozoflara bile zor geliyor.

*

Üstelik bu konuyu herhangi bir alanla da örtüştürebiliriz.

Örneğin yeni bir siyasi propagandaya girilirken, umut olduğunuzu söylerken, bunun altını doldurmak için, klasik olandan kopup, misyon-vizyon gibi göz boyamalar yapmadan, yeni, yepyeni ne söyleyeceksiniz hiç söylenmemiş olan?

Veya sayısı binlere varan sivil toplum örgütleri... Her biri bir şey söylüyor.

Ama yeni bir şey söyleyebiliyorlar mı? Neredeyse temelde her şey aynı. Şaşırtmıyorlar, etkileyemiyorlar. Belki farklı yerlerde konuşuyorlar ama aynı şeyleri söylüyorlar.

Dönem küresel olarak, yeni sözleri değil var olanları sürdürmeyi esas almış bir süreçte.

Her söz retro, her söz geçmişe özlem ve her söz tekrar. O zaman neden bunca emek savurganlığı?

Kişiler sivrilsin diye mi?

Zaten herkes her şeyi biliyor(!) Zaten herkes her şeyden anlıyor(!) Yenilere ise sadece sistemin devrettikleri düşüyor. Değiştirmek için yola çıkanların, sistemin izlerini kendi üzerlerinden silemediklerini hatta onların türevleri olduklarını görmek, değişemediklerini bilmek de mi kafi gelmiyor.

İşte bu nedenle, en azından uzun bir süre, ilgili olduğum yardım kurumları hariç, her türlü sivil toplum örgütünden ayrılıp, birinin yeni bir şey söyleyebilecek ilerlemeyi sağlamasını sabırla beklemeye karar verdim.

Sonsuz bir tekrarın içinde yer almak istemeyenlere de bunu içtenlikle öneririm!