Dil erozyonu

Yayın Tarihi: 14/09/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Dili yazmak zordur. Her bir kelimede ne yazdığını tekrar tekrar hatırlatan bir zorluktur bu.

Ama yazmak, anlamak için ön koşullu bir ödev. Dili yaşamak gerek, yaşatmak için.

Üstelik dilin, bir çağın bütün yazarları için ortak bir buyurumlar ve alışkanlıklar bütünü olduğu bilinciyle. Bu demektir ki dil, tümüyle yazarın sözünün içinden geçen bir doğa gibidir. Dil ile biçem arasında bir başka biçimsel gerçeğe de yer vardır. Bu gerçek de "yazı"dır. Dil ile biçem birer nesnedir; yazı bir işlevdir.

Tarih, özgürce tüketilen bir dil sağlayamadığından, özgürce üretilmiş bir dil gerekliliğini önerir. Sözcüklerin gizemli bir biçimde yeni anlamlar içinde de süren ikincil bir belleği vardır. Sözün göz kamaştırıcı biçimde bağlanmış biçimi olduğundan, yazı, ince bir çift anlamlıkla, iktidarın aynı zamanda hem özünü hem görünüşünü hem olduğu şeyi hem olduğu sanılmasını istediği şeyi içerir.

*

Yüz yıldan biraz daha fazla bir süre önce, yazarlar bir dili konuşmanın birçok biçimi bulunduğunu bilmezlerdi genellikle. 1800'lerin ortasına doğru, burjuva sınıfının kendi yüzeyinin sınırında, yani bohemlere, kapıcılara ve hırsızlara bıraktığı bitişik toplum kesiminde bulunan her şeyle eğlendiği sırada, gerçek anlamda yazınsal dile, iyice aykırısı olmaları koşuluyla, alt dillerden alınmış birtakım aktarma parçalar sokulmaya başlandı.

Bir dilin evrenselliği hiç de bir konuşma olgusu değil, bir dinleme olgusu olduğuna göre, toplumsal söze dayalı olan yazınsal dil, bu niteliğiyle, kendisini sınırlayan bir betimsel özellikten sıyrılamaz hiçbir zaman.

İnsan, dili aracılığıyla sunulmuş olana ileti gönderir ve alır. Yaşamın en önemli argümanı bu.

Dilsiz düşünce olmadığından, insan elinin dokunduğu her şey olarak temellendirebileceğim kültür de elbette en baştan itibaren dille gelişir.

*

Bunlardan dolayı dili yazmak zordur. "Konuştuğumuz dil" diye ifade ettiğimiz şey, yaşayabilmemizin ana unsurudur.

Geliştirilmesi de aydınların işin. Bu nedenle her satıra dönmek bakmak okuyanın yeni cümlelerle karşılaşmasına hassasiyet göstermek şart. Bu nedenle zor olanın da yazılması gerekir. Belki de yazılmadığındandır ki, konuştuğumuz dil bu derece erozyonda…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları