Philautia'ya karşı Parrhesiastes!

Yayın Tarihi: 19/10/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
"Bizler kendi kendimizin pohpohçularıyızdır ve kendimizle olan bu doğrudan ilişkiyi koparmak, kendimizi kendi philautia'mızdan (kendini sevme) kurtarmak için parrhesiastes'e ihtiyacımız vardır." der Michael Foucault.

Michael Foucault, parrhesiastes'in risk alan insan olduğunu anlatır. Elbette bu bahsedilen riskler yaşamsal değil. Örneğin bir arkadaşınızın yanlış yapmakta olduğuna karşı durup, onu kırmak pahasına doğruyu söylemeyi göze almak sizi o konuda parrhesiastes yapar.

Tersine bir örnekle, bir siyasetçi aslında farklı düşünmesine rağmen, kitlenin istediği gibi konuşuyor ya da düşündüğü gibi konuşmaktan bu nedenle geri duyuyorsa, bu tür bir siyasetçi popülerliğini kaybetme endişesine düşme riskine karşı parrhesia kullanıyor demektir. Kaldı ki bunun tam tersi de parrhesia yenilgisidir.

Parrhesia terimini incelersek, Antik Yunan filozoflarına dayandığını görürüz.

Bildiğiniz gibi kelimelerin etimolojisinde ihtiyaç vardır. Kelimeler ihtiyaçların karşılığı olarak doğar ve yaşama başlar. Diğer bir deyişle olguların zorlamasıyla tanımlanır. Parrhesia kelimesinin sürecini derinleştirdiğimizde ise karşımıza, dönemin ihtiyacı çıkar. Belli ki felsefecilerin, sanatçıların, siyaset adamlarının, düşüncelerini yaygın bir şekilde ortaya koymaları ile birlikte, bir "açık sözlülük" sorunu (!) kendini göstermiş. Bu kökenden hareket ettiğimizde "parrhesia" kişinin düşüncelerini açıkça ve hiçbir şeyi gizlemeden söylemesi (söyleyebilmesi) anlamına geliyor.

Tabiî bu değerlendirmeyi sunarken şunu vurgulamalıyım, bu bizim bugün bildiğimiz "düşünce özgürlüğü" anlamında değil. Elbette bu kavramı da içeriyor. Ama bu kavramın temelinde kişinin "hakikatli" olması gerekiyor. Hakikatli ve açık sözlü olmayan kişinin, koşullar uygun olsa da parrhesiastes (yani parrhesia uygulayan kişi) olabilmesi kolay değil.

Okumalarda şuna erişebiliriz: Antik Yunan'da durum bizdekinden farklı değildi. Toplumsal sınıflar vardı ve konuşmacı vatandaş olmalıydı. Vatandaşlık ise kolay elde edilemiyordu. Dolayısı ile parrhesiastes seçkinlerin edinebileceği ve sınıf ayrımına maruz kalınan bir kavramdı.

Aslında konu çok derin. Kendi çalışmalarım beni bu derinliğe çoktan ulaştırdı. Ancak öyle ki, bir gazete makalesine ya da birçoğuna sığacak gibi değil. Ara ara paylaşacak olsak da belli ki derin bir çalışma makalesine ihtiyaç var. Çünkü kavram çok önemli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları