"Yetmez ama Evet"

Yayın Tarihi: 10/05/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Anayasa, Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü, Siyasal Partiler Yasası ile Seçim ve Halkoylaması Yasası Değişikliklerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komitenin davetlisi olarak dün Cumhuriyet Meclisi'nde bir toplantıya katıldık.

Komite Başkanı Asım Akansoy, üyelerden Tufan Erhürman ile Ergün Serdaroğlu ve tabi ki Meclis Başkanı Sibel Siber'in konuğuyduk.

Bence son derece yararlı bir toplantı oldu, teknik ayrıntılar bir yana komitenin iyiniyetli çalışmasının ürünlerini gördük.

"Ben yaptım oldu" yaklaşımından öte, öneri yapan ya da enteresan soru soranların söylediklerinin harıl harıl not alındığını ve mümkün olursa değişikliklere gidilebileceğini ifade ettiler her fırsatta.

Komiteden Ömer Kalyoncu, Mehmet Çakıcı ve Ersan Saner toplantıya mazeretleri nedeniyle katılmamış olması hem sevgili Serhat İncirli'nin sert protestosuna neden olurken, hem bizlerin Ulusal Birlik Partisi ile Toplumcu Demokrasi Partisi'nin Yerel Yönetim Seçimleri ile eşzamanlı referanduma götürülmesi düşünülen 24 Maddelik ilk değişiklik paketi ile ilgili net tavrını öğrenemedik.

Komite Başkanı Asım Akansoy'dan görebildiğimiz kadarıyla komitede özel bir çaba gösterilmekte ve kararların konsensüs ile geçmesine çalışılmaktadır. Ama kazın ayağının pek öyle olmadığı ya da Ulusal Birlik Partisi'nin Anayasa Değişikliğine biraz iç siyaset penceresinden baktığını hissediyor herkes.

Referandumda "Evet" ve "Hayır" kampları olacak mı, yoksa topyekûn yüzde 90'larda evet oyu ile Anayasa değişikliği halkın konsensüsü ile mi geçecek bu tamamen UBP'nin elinde gibi görünüyor. Onun tavrına göre netleşecek bir durum. Tabi onun da işaretleri 24 maddenin Mecliste üçte iki çoğunluk aranmak suretiyle oylanması aşamasında net bir şekilde görülecek.

Bunun bir de emniyet supabı var diğer taraftan. Hangi milletvekili Çocuk hakları konusundaki anayasa değişikliğini, ya da çevre komsundaki değişikliğe hayır diyecek ve siyasette var olmaya devam edebilecek ayrı bir soru işaretidir.

Anayasa değişikliği bu ülkede şart.

Türkiye'de 1982'de yürürlüğe giren ve KKTC Anayasası'nın Mehaz'ını (Mehaz kelimesini Turfan Erhürman bence kibarlık olsun diye söylemiştir. Yani KKTC anayasasının esinlendiği anayasa demek istemiştir. Düpedüz copy Paste bence.) oluşturan Türkiye Cumhuriyet Anayasası, o günden buyan 18 kez değişikliğe uğramışken, bizim Anayasa hiç ellenemedi.

Bu bile Anayasa'nın değiştirilmesi için geçerli bir nedendir. Kaldı ki bizim çok daha fazla nedenlerimiz var.

Ne yazık ki ilk seçime sadece 24 madde yetişebiliyor. Para yok ya, seçimlerle birlikte bu referandumları gerçekleştirmek durumundayız. Bir taşta iki kuş misali. Gerisi de Cumhurbaşkanlığı seçimine yetişir inşallah.

Türkiye'deki 2010 Anayasa Değişikliği referandumunda bir grup şöyle bir kampanya yürütmüştü.

"12 Eylül Anayasası'ndan ve ruhundan tümüyle kurtulmamızı sağlayacak yeni bir Anayasa istiyoruz. Mevcut Anayasa değişiklik paketi 12 Eylül Anayasası'ndan tümüyle kurtulmak yönündeki taleplerimizi karşılamıyor. Ama bu paket darbe anayasasının çöpe atılması yönünde önemli bir ilk adımdır. Bu yüzden yetmez ama evet!"

Sanırım bende aynı noktadayım. Bizdeki çağa ayak uyduramamış. 12 Eylül Anayasası'nın kötü bir kopyası olan KKTC Anayasası'nın toptan revize edilmesi konusunda şimdilik yeterli gibi gelmeyen bu paketin ilk adım olduğunu düşünüyor ve peşinen "Yetmez Ama Evet" diyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları