Eroğlu'nun 29 Ekim konuşmasını okumaya çalışmak...

Yayın Tarihi: 30/10/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı'nın dünkü konuşmasında hükümet edenlere açık ve sert, eleştirel bir ifadesi vardı.

Konuşmasının son bölümünde gizlenmişti ama açıktı.

Milli günlerde milli duyguları körüklemeye yarayan ifadelerden sonra iç meselelere değinerek hükümetin büyü ortağına yönelttiği ancak küçük ortağının da nasiplendiği ifadeler şöyleydi:

"Değerli kardeşlerim, çok iyi biliyorum ve görüyorum ki halkımız Kıbrıs konusunun uzayıp gitmesinden bıkmış usanmıştır. Halkımızın asıl derdi, asıl isteği, yaşam kalitesinin artması, istihdam sorununun aşılması, refah seviyesinin yükselmesidir.

Tabii ki Kıbrıs konusu çözülse bunun olumlu etkileri olacaktır ama kimse 'Kıbrıs konusu çözülmeden meselelerimiz çözülmez' demesin, başarısızlığını, halkın istemlerine yanıt verilmemesini Kıbrıs meselesine bağlamasın"

Şimdi diyecekler ki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu seçim startını verdi ve hükümetin büyük ortağına, ya da başka bir ifadeyle muhtemel rakibi olan Sibel Siber'in partisi CTP'yi topa tuttu.

O niyetle de söylenmiş olabilir.

Ancak biraz eskilerin deyimiyle, şeridi geriye sardığımızda, bir önceki Ulusal Birlik Partisi hükümetini de benzer ifadelerle eleştirdiğini hep birlikte gördük.

Üşenmesem ve birileri çıkıp bir önceki arşiv taraması haberinde olduğu gibi "gizli ajandam var" suçlaması yapacağını bilsem, arşivleri karıştırıp Derviş Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı döneminde sürekli olarak Kıbrıs Meselesi haricinde iç meseleler ile ilgili laflar ettiğini bulacağım.

Şimdi geldik kritik soruya.

Cumhurbaşkanı'nın hükümeti eleştirmeye, ya da memleketin iç meselelerine karışmaya hakkı var mı? Siyasi olarak etik mi?

Bu tartışmayı sanırım daha önce de yapmıştık. Başka bir platformdu ama yine de yapmıştık. Cevabını da kimse bulamamış UBP Kurultayı döneminde herkes kendine göre Anayasa'yı yorumlamıştı.

Şimdi durum biraz farklı.

İnsanlara sorulduğu zaman Cumhurbaşkanı'ndan ne bekliyorsunuz diye, verdikleri yanıt "Kıbrıs Müzakerelerini yürütsün" ile sınırlı değil.

Hatta o işin bir yere varacağı umudu azaldıkça ve hükümetlerden de günlük sorunların çözümü konusunda herhangi bir basiret örneği sergilenmedikçe, halk Devletin başı konumundaki Cumhurbaşkanı2ndan işsizlik, çevre, ekonomi, adalet konularında adımlar bekler oldu.

Sanırım önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde meydanlarda, Televizyon ekranlarında ve sosyal medya hesaplarından verilecek mesaj, Kıbrıs sorunu bağlamında değil de, iç meselelere yönelik olacak.

Derviş Eroğlu'nun aday olup olmadığını henüz bilmiyoruz.

Belki de geçrekten kendine gelen şikayetlerin yansıması olarak 29 Ekim törenlerinde hükümete hafiften ilişti. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, aday olması durumunda halka vereceği mesajın ilk işaretleri de olabilir bu söyledikleri.

Bekleyip göreceğiz.

"Kasım kapının arkasında"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları