Eğitimdeki esas unsur unutuldu sanırım

Yazmayayım diye kendimi çok frenliyorum.

Ama yazmadıkça da üzülüyorum.

Bu garip çocukların ne günahı var?

Maliye Bakanı yetki vermediği için öğretmen ataması yapılamasından dolayı onlar neden cezalandırılıyor?

Öğrenciler Maliye Bakanı bütçeyi denkleştirecek diye eğitimlerini aksatması kabul edilebilir bir şey mi?

Ya da bir önceki hükümetin şuursuzca istihdam yapması okumayı sökmeye çalışan bu küçük beyinlerin cezalandırılması için bir neden mi?

Bu çocukların anne ve babaları onları özel okula gönderemedikleri için mi grevlerden dolayı okula gidemeyecekler?

Öğretmenler okuldaki öğretmen eksikliği nedeniyle grev yaparken bu öğrenciler Sendika ile Bakanlık arasındaki kavgada fillerin tepişmesinden ezilen çim rolündeler ne yazık ki.

Ne olurdu yani 10 öğretmen yerine 24 ya da 30 öğretmen alınsa?

Ne kadar lazımsa o kadar alınsa.

Kaç paralık bir yük getirecekti bu ülkenin bütçesine?

Ayda 50 Bin TL mi?

Bundan devletin kasasını kurtarınca kendilerini başarılı birer yönetici mi sayıyor arkadaşlar?

Kusura bakmasınlar ama Eğitimi aksatan bir devlet yapısı kendine devlet falan demesin, onu yönettiğini iddia edenler de kendilerini hükümet diye lanse etmesin.

Gelelim madalyonun öteki tarafına.

Grev yapmaktan başı dönen öğretmenlere gelelim.

Hükümet ve devlet bu oğretmen eksikliği konusnda suçlu olduğunu kabul ettik ancak öğretmenlerin bu zavallı çocukların eğitimlerinin aksaması konusunda sorumlulukları yok mu?

Bence var.

Ey öğretmen sendikaları siz bu öğretmen eksikliklerini Ağustos ayında da biliyorsunuz. Ama Ağustos ayı tatildi. Denizi, havuzlu villalardaki keyifleri, Cruise seyahatlerini bırakıp bu işlere bakamadınız.

Eğitimci olduğunuz okullar açılıp taze beyinler sizden bilgi almaya geldiği zaman aklınıza geldi. Öğretmen eksikliği olduğu da.

Öğretmenlerden şunu beklerdim.

"Evet grev yapıyoruz çünkü Bakanlığa karşı başka silahımız yok. Ancak grevlerden dolayı eğitimleri aksayan öğrencilerimizin bu kayıplarını telafi etmek için şöyle bir şey yapacağız. Birtakım fedakarlıklarda bulunacağız" demesini beklerdim. Öyle bir açıklama yok.

Çocuklar okula gelsin, sonra da otobüslerle evlerine geri dönsün.

Eğitimde esas, eğitimi veren ya da eğitimi vereni denetleyen ya da yöneten değil. Eğitimde esas eğitilendir.

Hem bakanlık, hem hükümet, hem de Öğretmen sendikaları, "Eğitim" dediğimiz bu kutsal işteki esas unsuru unuttu sanırım.