Yağmur yağdı çocuklar mahsur

Deprem olsa anlarım.

Büyük bir yangın olsa yine bir nebze.

Ama birkaç saat yağmur yağmasıyla yüzlerce çocuğun mahsur kalmasını anlayamam.

Dün Lefkoşa'ya topu topu birkaç saat yağmur yağdı.

Öyle bir doğal afet falan da yoktu.

Ama bizde bir eğitim kurumu sular altında kaldı ve yüzlerce öğrenci okuldan ayrılamadı.

Başka bir ifadeyle mahsur kaldı.

Aileler Ortaköy anayolunun üzerinde oluşan nehrin bir kıyısında, çocukları ile ilgili endişeli bir bekleyiş içerisindeyken, çocuklar ise okullarında kalmış, yükselen suların nereye kadar yükseleceğini hesaplamaya çalışırken, diğer taraftan evlerine, anne ve babalarına ne zaman ne nasıl kavuşacaklarını düşündüler.

Kimse kusura bakmasın ama devlet devlet olsa zaten bu okulun o araziye yapılmasına izin vermezdi. Dönemin kaymakamı, Planlama ve İnşaat Dairesi, Belediye Başkanı, İnşaat Mühendisleri Odası ve Milli Eğitim Bakanı'nı asmak lazım. Asmak lazım çünkü o oluşan nehrin kenarında çocuklarını endişe ile bekleyen ailelerin endişesinin bedeli ancak bu olur.

Ne demek derenin yatağını çalmak. Bilmezler mi ki o dere bir gün gelip yatağını yeniden teslim alır.

Şimdi devlet devlet olsa söz konusu okulu, "Güvenli değil" diyerek kapatır. Başka bir yere bir kampus kurana kadar makul bir zaman tanır ve yağmur yeniden yağmaya başladığında olası yeni bir felaketin önüne geçer.

Devlet devlet olsa tabi. Belediye de Belediye olsa, Eğitim Bakanlığı da Eğitim Bakanlığı olsa.

Soruyorum. Sivil Savunma Başkanlığı olmasa ne olacaktı bu çocuklar. Asker gelmese ne olacaktı. Suyun çekilmesini mi bekleyeceklerdi evlerine gitmek için. Peki, suya batan otobüsün içinde mahsur kalan çocukların kurtarıldığı kepçe üzerinden birisi suya düşse ne olacaktı? Bunun hesabını kim verecekti.

Birileri artık başlarını ellerinin arasına alıp düşünmeli.

Konu olan, zarar gören araç, ya da ıslanan halılar değil. Okulda mahsur kalan çocuklardır.