Rumuz ardındaki alçaklar

An itibarıyla seçimlere 69 gün kaldı.

Nasıl geçer bu 69 gün bilinmez ama adayların yanı sıra gazetecilerin ciddi baskılar altında olduğu kesin.

Bizim ülkemizde çok güzle bir yöntem üretmiş siyasilerimiz ve onların takipçileri.

Önce etrafı bir kolaçan ederler.

Hangi gazeteci onların lehine yazıyor, hangileri eleştiriyor.

Sonra onları iki gruba ayırıyor.

Bu grupları da şöyle sınıflandırıyorlar.

Kendilerinin lehine bazı yazılar yazanları ya da televizyonda görüş belirtenleri, "iyi gazeteci" , kendilerini eleştiren ya da hoşlarına gitmeyecek bir durum tespiti yapanları ise "Bu zaten falanca adayın adamı" diye damgalama operasyonuna başlıyorlar.

Bunun için internet çok güzel bir enstrüman oldu.

İnternet sitelerinde bir adayın hoşlanmayacağı türden ifadeler kullanan bir yazara örneğin, sitelerin yorum köşelerinde rumuzlarla yazan bir sürü düzenbaz, korkak tetikçi var.

Yazılan yazıyı tartışmak, içerik konuşmak, ya da yazarın ifade ettiklerini çürütecek bilgiler paylaşmak yerine, "satılık kalem. Bunları yazmak için kaç para aldın" diyerek hem hakaret ediyorlar, hem de akılları sıra yazarın yazdıklarının ve yazarın kendisinin kredibilitesinidüşürmeye çalışıyorlar.

Aynı şekilde, yine bir başka cephenin hoşuna gitmeyecek bir yazıyı yazan ya da yorum yapan başka gazetecilere ise, bu sosyal medyanın gizli yorumcuları, "Hade yine iyisin ustandan aferini kapmışsındır bu yazıyla" diyerek yazar ya da yorumcuyum söylediklerini değerini düşürmeye ve de sanki birilerine yaranmak amacıyla bu ifadelerin kullandığı ima edip güvenilirlik suikastı yapmaya çalışıyorlar.

Bunu yapanlar arasında seçimlerde aday olanların ekiplerinin bile olduğu şüphesi var içimde.

Bunlara geçtiğimiz gün twitter üzerinde hiddetlenip yazdıklarım haricinde bir yanıt vermedim şimdiye kadar bundan sonra da vermeyi düşünmüyorum çünkü görünmez birisi ile savaşmak ne işime gelir ne de karşı tarafın benimle savaşmak gibi bir cesareti olmadığına da eminim.

Savaşmak derken yanlış anlaşılmasın fiziksel bir çarpışmadan bahsetmiyorum. Benim ve diğer meslektaşlarım gibi adımızla sanımızla yazılar yazıp yorumlar yaparak görüşleri paylaşırken bu görüşlerin yine aynı yöntemle tartışılmasını kastediyorum.

Çıkın ortaya ey rumuz ardına saklanan korkak böcekler. Çıkın ki fikirlerimiz çarpışsın. Aksini düşünüyorsanız adınız ve sanınızla çıkıp yazın. Halk okuyup kararını verir.

Ha fikriniz yoksa ve birileri size fikir verip yazmanızı emrediyorsa onu da sizin alçaklığınız olsun.

Biz 69 gün sonra da bu sütunlardan yazılarımızı yazmaya devam edeceğiz, televizyoncu dostlar yorumlarını yapmaya devam edecek, siz ise yine karanlık deliklerinize sokulup yeni talimatlar bekleyecek ve korkak savaşınıza günü deldiğinde yeniden devam edeceksiniz.