Tatlı bozuk çıkınca kovulursunuz

Tanınmış bir restorana gidersiniz yemeğinizi yer, orada yemek yiyen Bakanlarla selamlaşırsınız.

Kalabalık bir yer olduğu için gelen gidenle muhabbet edersiniz.

Yemek biter, yemek yediğiniz arkadaşınızla göz göze gelir, muzip bakışlarla iletişim kurar, "hadi bir kaçamak yapıp bir tatlı yiyeyim" dersiniz.

"Yesek mi yemesek mi diye vicdanınızı ve göbeğinizi hafif yoklarsınız, sonra da kararlılıkla kalkıp tatlı dolabının önünde elinizde küçük bir tabakla dikilirsiniz.

Açık büfe tatlı dolabından bir pasta seçersiniz.

Aslında hepsinden birer parça almak istersiniz ama abartmaya gerek olmadığına dair kendinizi ikna edersiniz.

Bir dilim keser masanıza geçersiniz.

Küçük çatal almayı unuttuğunuzu fark eder yeniden kalkarsınız. Görenlerin sizi ikinci kez tatlı almaya kalktığınızı sanacak endişesi sizi kemiriyor.

Unutkanlığınız ya da yapacağınız tatlı kaçamağının heyecanı nedeniyle ikinci seferde almayı başardığınız tatlı çatalı elinizde bu sefer tatlıyı yemeye hazır bir şekilde masanıza yeniden geçersiniz.

Bir çatal alır almaz pastanın kremasını ekşimiş olduğunu anlar, yemekten vazgeçersiniz.

Şef garsonu çağırır, diğer müşteriler duymayacak şekilde kısık sesle, "şefim. Bu pastanın kreması ekşimiş. Arkadaşımın yediği tatlı da buzdolabında olduğu halde soğuk değil ılık. Tatlılarınızı muhafaza ettiğini dolap sanırım bozuk" diye kibarca uyarırsınız.

Şef garson önümüzden tatlıyı alır, bir koklar ve gider. Sanırsınız ki bir önlem alacak, pastanın geriye kalanı ile ilgili. Ve sana da tazesini getirecek ve yapılan bir hatadan dolayı özür dileyecek.

Ne gezer.

Elinde taze bir dilim pasta ile gelmesini beklediğimiz ve özür beklediğimiz şef garson yerine, başka bir garson henüz istemediğimiz halde hesabı getirir.

Yani "hesabınızı ödeyin ve defolun gidin"

Özür beklerken, henüz istemediğiniz hesabımızı öder, çaresiz kalkarsınız. Tatlı kaçamağınız kursağınızda kalır.

Ayrılırken, tatlı yemeyi başaramadığın dolaba bir kez daha göz atarsın.

Bir de bakarsın ki, üzerinde bir dilim kestiğin ve kreması ekşiyen ve bozulan pasta halen orada. Başka kurbanlar bekliyor.

Sonra bu bu sıcak havalarda insanlar ishal olur, gıda zehirlenmesine uğrar ancak bu lüks sayılan restorandan dolayı bunun yaşandığını düşünmez.

Nasıl olsa bakanlar, vekiller, gazeteciler, işadamları orada yemek yiyor. Temiz ve düzgün bir yerdir, orada böyle şetler olmaz der, kabahati başka yerde ararsınız.

Bu bozuk tatlı yüzünden şikayet ettiğinizde, özür yerine hesap gelen restoran neresi mi?

Söylemem.

Şikayet edin, sizi de kovmaktan beter etsinler. Anlarsınız.