Bu seçim bizi bozabilir

Türkiye'de bir ayı aşkın bir süredir devam eden hükümet kurma çalışmaları sanırız ki son noktaya ulaştı ve hükümet falan kurulamadı.

Evet son dakika bir MHP görüşmesi yaşandığı haberleri geldi ancak en büyük ihtimal olan Ak Parti - CHP Koalisyonu seçeneği tedavülden tamamen kalkmış durumda.

Tabii bu durumun birtakım sonuçları olacak.

Her ne kadar da Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ülkede hükümet zafiyeti yoktur dese de, seçimden sonra devletin devamlılığı gereği görevde kalmak durumunda olan eski hükümetin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Terör olayları yeniden hortladı ve şehit cenazeleri bir biri ardına memleketlere ulaşıyor.

Türkiye hükümeti geçici olmasına rağmen üç terör örgütü ile aynı anda zaman zaman birbiri içine giren cephelerde çarpışıyor.

Zor gerçekten.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçim istediği artık bir sır değil.

Davutoğlu bu hareketi Cumhurbaşkanı'na değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yapması gerektiğini ifade etti ve MHP görüşmesinde kalan kısıtlı zamanda herhangi bir uzlaşı çıkmaz ise o zaman Türkiye erken bir seçime gidecek.

Tarih belirlenecek ve halk sandığa gidip Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni yenileyecek.

Benim tanıdığım Erdoğan AK Parti'nin tek başına iktidar olabileceği ihtimallerini hesaplamış ve o yüzden bu noktada ısrarcı olmuştur.

Bu da ne demektir?

HDP'nin emanet CHP oylarını geri iade edeceği ve baraj sorunu ile karşı karşıya kalacağı gerçeğidir.

AK Parti oylarını azaltmaz aynı tutarsa HDP'nin baraj altı kalmasıyla tek başına iktidardır.

Şimdi gelelim etkilerine.

CHP ile AK Parti'nin uzlaşıya varamayıp bir hükümet oluşturamamış olması zaten dövizi patlattı, Dolar ve Euro tavan yapmış, tarihi zirvelerde işlem görmüş dün akşam üzeri.

Sterline bakmaya bile korkuyorum.

Kıbrıs'a ilk etkisi böyle.

Eğer bir erken seçim olacaksa Kıbrıs'a bir etkisi daha olacak ki asıl ben ondan endişe duyuyorum.

Bir önceki seçimde Erdoğan'ın Akıncı ile girdiği kardeş mi anavatan mı tartışması, Kıbrıs sorunu ile ilgili hassasiyeti olan Türkiye'deki milliyetçi oylara yönelik olduğunu biliyoruz. Bunu "Laf bize değil kardeşim" başlıklı yazımda o günlerde ifade etmeye çalışmıştım.

Şimdi yeniden seçi sathı mahalline girecek olan Türkiye'de meclise girme ihtimali olan partiler hep bir ağızdan, Kıbrıs bizim canımız, akan bizim kanımız, diyerek "Kıbrıs'ı satmaya çalışan melunlara savaş açacak ve savaşın nağralarını seçim meydanlarından dinleyeceğiz.

Umarım yanılırım ancak Türkiye'deki erken seçim ihtimalinin sterlinin yükselişinden daha önemli etkisi bence bu olacak.

Kısacası bu seçimin bizi bozma ihtimali büyük.