AKP'den kurtulmak için AK Parti'ye dua...

Yayın Tarihi: 13/10/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum da Ankara'daki katliam sonrasında depreşen Erdoğan düşmanlığı KKTC'de de zirve yapmış durumda.

Halbuki, Türkiye'deki istikrar ve dinginlik Kıbrıs'taki çözümün en önemli bileşenlerden biri değil mi?

Türkiye'deki istikrarsızlık ve kaos, hükümetlerin kurulamaması, ya da birbiri ile didişen koalisyon ortakları tarafından kurulması Kıbrıs'taki çözüm umutlarını berhava eder.

Aklı başında Erdoğan düşmanları da var tabi aramızda. Erdoğan'ın ılımlı İslam ya da muhafazakar politikalarını ideolojik olarak beğenmeyen ve onu eleştirenler de var. Onlara lafım yok. Neticede onlar da, ideolojik bir yaklaşım içerisinde "Erdoğan'ın politikalarını benimsemiyoruz. İnşallah Türkiye'dekilerin bekası için iktidardan gider" değerlendirmesini yapıyorlar. Ancak bu değerlendirme, Amerika'da Cumhuriyetçiler yerine Demokratların kazanmasını istemekten, ya da İngiltere'de Muhafazakârların yerini İşçi Partisi'ne devretmesini istemesine benzer. Aşırılık yoktur. Yakın bir ülkedeki siyasi durum ile ilgili görüş belirtmekten öteye geçmez.

Ama bazıları var ki, Türkiye'deki güçlü bir hükümet, güçlü bir ekonomi oluşmasını istemez, Türkiye'nin uluslararası saygınlık ve güç sahibi olmasını benimsemez.

Halbuki biraz düşünseler, çok kurtulmak istedikleri ve ne suyunu, ne parasını, ne memurunu ne de garantisini istemedikleri Türkiye'den kurtulmanın yolu, Kıbrıs'ta bir çözümden geçer. Kıbrıs'ta bir çözüm için ise Erdoğan'ın 2002 yılında tanıştığımız "bir adım önde olma" politikasına ihtiyaç yok mudur?

Bence var.

2003 yılında geçiş kapılarını Annem gelip açmadı.

2004'te "Annan Planı'na evet" kampanyasını da Nenem desteklemedi.

Her uluslararası platformda, "çözüm çözüm" diye direten de Amcam değil.

Bizzat Erdoğan'ın kendisiydi bunları yapan.

Hatırlamayanlar için hatırlatalım.

Rahmetli Ecevit, "Eğer Güney Kıbrıs Avrupa Birliği'ne üye olursa adanın Kuzeyini ilhak ederiz" dememiş miydi. Böyle bir Kıbrıs politkasından hangi noktaya geldiğimiz ne çabuk unuttuk.

Askerlerin söz sahibi olduğu ve köy köy dolaşıp, Annan Planı'na bu köyden "evet çıkarsa ben size gösteririm" dediği günler birden hatırımızdan çıkıverdi herhalde.

Erdoğan geldi, ortalıkta üniformalı asker göremez olduk. Herkes kışlasında gerçek görevinin başında.

Evet zaman zaman abartılı camiler ve Kıbrıslıya fazla gelen islami yaklaşımlar rahatsız edebilir ama bu kadar rahatsızsanız ve Türkiye'den kurtulmak istiyorsanız, Türkiye'den kurtulmanın yolu çözüm, çözümün yolu da Türkiye'de AK Parti iktidarıdır. Hem de en güçlüsünden.

Üzgünüm ama böyle.

Gelelim diğer ihtimallere.

Diyelim ki CHP ile MHP koalisyon kurdu bu seçimlerden sonra ve AK Parti iktidardan gitti.

Sanır mısınız ki, MHP'nin etkin olduğu Türkiye hükümeti Kıbrıs'ta bizim arzu ettiğimiz bir çözümü onaylayacak? CHP keza MHP'den pek farklı bir yaklaşım içinde olacağını da düşünmüyorum. CHP'nin dışilişkier kadrolarındaki Öymen ve benzeri isimlerin tavırlarının MHP'den daha şahin olduğunu bilmeyen mi var? Diyelim ki AK Parti ile CHP bir koalisyon kurdu? Dışişleri Bakanlığı'nı CHP AK Parti'ye bırakır mı? Sanmam. Yine aynı noktaya geliyoruz.

AKP'den kurtulmak için AK Parti'ye dua edip seçimi kazanmasından başka çareniz yok ey Erdoğan düşmanı olan Kıbrıslılar.

Üzgünüm ama böyle.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları