Nicos: "Kapatın da ben sizi sonra ararım"

Bir yandan "Eide'nin son kilometredeyiz" deyisi ile mutlulukla heyecanlanırken, diğer taraftan bazı Rum politikacıların söylemleri demoralize oluyoruz.

Bir taraftan liderlerin aniden gelişen sosyal yemekleri ile "bazı tabular yıkılıyor" diye düşünüp, çözüme bir adım daha yaklaştığımızı düşünüyoruz, diğer taraftan da ise bazı psikolojik bariyerlerin hala dimdik yerinde olduğunu görünce üzülüyoruz.

Bir taraftan adaya dünya devletlerinin Dışişleri Bakanlarının kısa bir süre içerisinde peş peşe akın edeceğini duyup, Cumhurbaşkanı Akıncı'yı da ziyaret edeceklerini öğrenip, uluslararası camianın ilgisi nedeniyle bireylerin artık bitme noktasına yaklaştığını düşünüyoruz, diğer taraftan gelenlerin KKTC bayrağı hassasiyetinin devam ettiğini görünce Rum tarafının ayrıntılarda gizlenmiş olan bilinen pozisyonunu koruduğunu görüp ah çekiyoruz.

Örneğin GMS şebekelerinin en azından roaming yoluyla birleştirilmesi konusu bir güven artırıcı önlem olarak epey zamandır iki lider arasında görüşülüyordu.

Yani bir Rum vatandaş KKTC'de cep telefonu ile konuşabilecek, bir Kıbrıslı Türk ise Baf'ta cep telefonu ile ulaşılabilecekti.

Bundan daha doğal ve daha insancıl bir şey olamazdı zaten. Dünyanın her yerinde kullanabildiğimiz cep telefonlarımızın, Lefkoşa'nın dışına doğru ilerlerken kesilmesi ve kapsama alanı dışına çıkması kabul edilemez ve garipti zaten.

Öğrendiğim kadarıyla bunu bir güven artıcı önlem olarak masada kabul eden ve hem siyasi platformda hem de teknik boyutta görüşen Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiades şimdilerde tabiri caizse kıvırmaya başladı.

İtirazım yok ama maden kıvıracaktın neden bunu güven artırıcı önlem olarak masaya getirdin ve zavallı Eide'ye de açıklatıp umutlarımızı arttırdın.

Dediklerine göre, ilk önce teknik nedenlerden dolayı mümkün olamıyormuş bu durum. Sonra teknik nedenler bir şekilde aşıldı, sonra Rum tarafındaki haberleşme üst kurulu itiraz etti. O'da aşılır gibi oldu.

Bu arada aradan aylar geçti ve her iki taraf da söz verdikleri Güven Artırıcı Önlemler'e bağlılıklarını ifade ettiler. Kıbrıs Türk tarafı lafının gereği her noktada yerine getirirken, şimdilerde bu GSM konusunda Anastasiades "yasal engel" bahanesiyle geldiği ifade ediliyor.

Yasal engel de neymiş, "Kıbrıs Türk tarafında faaliyet gösteren şirketlerle, Kıbrıslı Rum şirketlerin iş yapması yasalarca engellenmişmiş"

Koskoca Cumhurbaşkanı, bu konuyu bir güven artırıcı önlem olarak masada kabul ederken kendi ülkesindeki yasalara şöyle bir bakmaz mı? Hukukçu olmasa anlayacağım ama Anastasiades aynı zamanda parlak bir de avukat. Bir önceki muhatabı gibi Ürolog ya da şimdiki muhatabı gibi mimar değil ki.

Anlaşılan Anastasiades Kıbrıs Türk halkına, "Kapatın da ben sizi sonra ararım" diyor.