İki kez ödeyen enayileriz

Yayın Tarihi: 12/11/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz Akşam BRT'de Cenk Mutluyakalı, Hüseyin Ekmekçi ve Artun Çağa ile beraber kotarmaya çalıştığımız "Basın Odası"nde Cenk çok doğru birşey söyledi.

Programdan sonra oturup baktım gerçekten de durum vahim.

Ne dedi sevgili Cenk?

"Ödediğimiz vergilerden dolayı almayı hak ettiğimiz ve devletin vergilerimize karşılık vermekle yükümlü olduğu hizmetler verilmediğinden, bu hizmetleri almak için harcadığımız para en büyük gider kalemlerimizi oluşturuyor."

Doğru vallahi.

Devlet doğru dürüst sağlık hizmeti veremediğinden sağlık hizmetini özel sektörden yeniden satın alıyoruz. Özel hastaneler, özel doktorlar, özel laboratuvarlar ve paramızla almak durumunda olduğumuz ilaçlar.

Para mı dayanır. Hele hele yaşınız biraz ilerlemişse ya da küçük çocuklarınız varsa işte bütçenizde büyük ve de beklenmedik delikler.

Eğitim de devletin vatandaşa vergileri karşılığında ücretsiz olarak vermekle yükümlü olduğu bir hizmet. Bir bakıyorsunuz aylık bütçenize, özel okullara ödediğiniz aylık taksitler maaşınızın hatırı sayılır bir kısmını bloke ediyor. Neden? Çünkü eğitim sistemi sistemsizlikten kırılmış, otorite boşluğundan faydalanan öğretmen sendikaları ise

Biraz daha üst düzey bir gelir grubuna dahilseniz, devletin vermekle yükümlü olduğu sosyal güvenlik sistemine "her an batacak gözüyle" baktığınız için, özel hayat ve özel sağlık sigortaları edinmeye başlarsınız, onun primleri belinizi büker. Halbuki sizden zaten bir sosyal sigorta primi kesilmiyor mu? Kesiliyor ancak başka amaçlar için kullanılıyor.

Örneğin "değirmi" diye nitelediğimiz Seyrüsefer Vergisini neden veririz her yıl?

Aracımızla seyahat ederken doğru dürüst yolarda seyahat edebilmek için.

Araba çok. Seyrüsefer Vergisi ödeyen de çok. Yolları da Türkiye yapıyor. Peki vergi nereye gidiyor.?

Üstüne üstlük amortisör ya da bizim ifadeyle "gondura sustası" değiştirmekten içimiz dışımıza çıkmış durumda.

Şirketlere ve işletmelere bakıyorum da ödenene vergiler karşılığında devletin sağlamakla yükümlü olduğu can ve mal güvenliği hizmetinin aksaması özel güvenlik şirketlerini gündeme getirdi. Yani canının veya malının güvende olmasını isteyenler ayrıca ücret ödeyip bunu özel sektörden sağlamak durumunda kalıyorlar.

Eminim vergi vermemek konusunda insanları teşvik etmek suçtur dolayısıyla onu yapmayacağım ama gelirimizden, tükettiğimiz ürünlerden, aldığımız akaryakıttan ve bilumum başka noktalarda ödediğimiz vergilerin nereye gittiğini sorgulamayacak mıyız? Yoksa neden bize hizmet olarak geri dönmeyip, bütçelerimizi alt üst ederek bu hizmetleri başka yerlerden satın almak zorunda bırakıldığımız gerçeği ile ilgili şikayet etmeyecek miyiz?

Sorgulayacağız ve şikayet edeceğiz tabi ama değişen bir şey olacak mı?

Sanmıyorum...

Kendimi bir hizmetin karşılığını iki kez ödemekten dolayı enayi gibi hissediyorum doğrusu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları