Davet edin bakalım ne olacak

Evet IŞİD'e karşı mücadele edilsin.

Bizim de çorbada tuzumuz olacaksa eyvallah. Ancak öyle bir görüntü var ki, çorbaya birileri bizim sadece tuz değil, et, ekmek, soğan, mercimek, yağ gibi ana unsurları katmamızı istiyor.

Biz derken Kıbrıs Adası'nı kastediyorum tabi.

Etimiz ne budumuz ne? Diye soracağım ama cevabını bildiğiniz bir soruyu sormak da pek akıllıca bir iş değil bugünlerde.

Kasulides'in "IŞİD'e karşı mücadelede Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tüm havalimanları Fransa'nın emrine amade" açıklaması sonrasında, İngiliz Dışişleri Bakanı Hammond'un, Fransız mevkidaşına Kıbrıs'taki İngiliz üslerini, "Buyurun buradan yakın" dercesinde ikram etmesi, IŞİD'deki manyakların katliam listesine bir ülke daha eklemiş oldu.

Tunus'taki Susa katliamını hatırlayın. Tunus'un politikaları ile bir ilgisi yoktu.

Sadece güvenlik zafiyeti olan ve birçok İngiliz'in turist olarak zaman geçirdiği bir yerdi.

Kulağa tanıdık deliyor mu?

Aynı tarifi Kıbrıs'ın her iki tarafı için ayrı ayrı yapabiliriz değil mi?

Güvenlik zaafları olan ancak İngilizler'in bol miktarda bulunduğu bir yer.

İkisi de koskoca dışişleri bakanı olmuş ve bir ülkeye başka bir ülke topraklarına faaliyet gösteren devlet olma iddiasındaki terör örgütünü bombalama platformu ikram ederken bunu biraz daha gizli yapmaları gerektiğini öğrenemediklerine inanmıyorum doğrusu.

Üstüne üstlük Fransa'ya havalimanı ve üs teklif ederken bunu kameraların önünde gülümseyerek yapıyorlar her ikisi de.

"Desteğimiz sizinle. Bu mücadelenizde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız" şeklinde politik cevaplar verip, sonra gazeteciler odayı terk ettikten sonra, "Gel şu havalimanı ya da üs işini konuşalım" diyemiyor mı?

Sanki bilerek Kıbrıs Adası'nı IŞİD'in hedefine koymak istiyorlar gibi.

Sadece Hammond yapsa diyeceğim ki, İngiliz Dışişleri Bakanı IŞİD eylemlerini İngiltere yerine İngiliz Egemen Üslerine yönlendirmeye çalışıyor. Ama Kasulides?

Gerçekten aklım almıyor.

Bir adam kendi topraklarına terörist saldırısı davet eder gibi, Fransa'yı kamuoyu önünde ülkeyi dilediği gibi IŞİD'i vurmak üzere kullanabileceğini söyler mi?

Yani zorla IŞİD'i Kıbrıs'a saldırmaya çalıştıklarını düşünmeye başladım resmen.

Paranoya hali bana da bulaştı.

Yoksa IŞİD Kıbrıs'ta eylem yapınca, ortak bir düşman yaratılacak ve bu ortak düşman ortaya çıkınca Kıbrıs'taki iki toplum arasındaki düşmanlık bu yolla ortadan mı kaldırılacak?

Saçma bir senaryo biliyorum ama yapılanlardan daha fazla saçma değil.