"Poposuna güvenen gelsin"

Yayın Tarihi: 11/12/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Çok keyifli bir gün geçirdim dün.

Her yönüyle güzeldi.

Günün neredeyse tümünü çok sevdiğim Lefke'de geçirdim.

Dostlarım Hüseyin Ekmekçi ve Özdemir Tokel ile birlikteydim.

Anneme uğrayıp, kahvesini içtim ve hayırduasını aldım.

Aspava'da hızlı da olsa denize nazır bir balık yedim.

Ve Hepsinden önemlisi Lefke Avrupa Üniversitesi'nde gençlere mesleki konularda hitap etme şansım oldu.

Özdemir Tokel, Hüseyin Ekmekçi ve bendeniz dün Lefke Avrupa Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen "Siyasetin Kamulaştırma Aracı Medya" konulu panelinde konuşmacı olduk.

Genç iletişimci adaylarına bu işlerin nasıl döndüğünü, nasıl bir alana adım atmaya hazırlandıklarını, sektördekiler perspektifinden anlatmaya çalıştık.

Gençleri ilgili, sorgulayıcı, üniversite öğrencisi olmanın verdiği doğallıkla protest ve diplomalarını alır almaz dünyayı kurtarmak konusunda işe başlamaya hevesli gördüm.

Soruyorlar, sorguluyorlar, isyan ediyorlar, hatta kötümser tablolar çizerken bile bunu nasıl düzeltebileceklerini bildiklerini gözlerinden fışkıran enerji ile belli ediyorlar.

Alanlarındaki gelişmeleri yakından takip ettikleri, Can Dündar, Türkiye'deki olduğunu düşündükleri basın özgürlüğü ihlalleri, medya kutuplaşmasını inceledikleri ve bu konularda görüş belirtebilecek medeni cesaret sahibi olduklarını görünce mutlu oldum doğrusu.

Öncelikle bizi konuk eden Lefke Avrupa Üniversitesi İletişim Fakültesi'ne, bizi sabırla dinleyen öğrencilere ve onları yetiştiren hocalarına teşekkür ederim.

Vurdumduymaz, eline bir diploma almak için üniversiteye giden ve sadece not peşinde koşan bir üniversite gençliği ile karşılaşmadım dünkü panelde.

Anlatacaklarımızı anlattıktan sonra, soru cevap kısmında, öğrencilerin sorularına yanıtlar verebilmek için bazı anekdotlar aktarmak durumunda kalınca, fark ettik ki, yaşadığımız bir olayın yılını söylediğimiz zaman, oradaki birçok öğrenci henüz doğmamıştı.

Örneğin 18 yaşında olduğunu ifade eden ve doğruyu yanlışı birbirinden ayırt edebilecek yaşta olduğunu üstüne basa basa söyleyen bir gencin bugün 18 yaşında olması için 1998 yılında doğmuş olması gerekirdi. 1998 yılında ben kendi hesabıma 5-6 yıllık medya çalışanıydım.

Yani artık mesleğin olgunları sınıfına girdiğimizi bir kez daha kabul etmek durumunda kaldım.

Onun yanında, artık ağır ağır geriden gelen bu heyecanlı gençlere yerlerimizi bırakmak ve medyaya yeni kanlar, yeni dinamizmlere yol açma zamanının yaklaştığını da yavaş yavaş hissediyorum. Onların da okullarından öğrendiklerini pratiğe dökmek, bunu yaparken de tecrübeler edinip, ufak ufak anekdotlarını aktaracak düzeye ve yaşa gelmeleri için önlerinin açılması gerekir diye düşünüyorum.

Kıbrıs Postası Haber Merkezi'ndeki genç mesai arkadaşlarıma hep söylerim, bir kez daha Lefke Avrupa Üniversitesi'ndeki genç meslektaşlarımla geçirdiğim keyifli günden sonra da çağrım olsun;

"Koltuk burada, onu gerçek anlamda doldurabilecek genç bir popo bekliyor. Poposuna güvenen gelsin"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları