Çözümün mali cazibesi

Kıbrıs sorununun çözümünde yaklaşık elli yıldır koşulan müzakere maratonunun kimilerine göre son düzlüğüne, kimilerine göre ise yarısına anca gelindi. Geçtiğimiz bu süreçte anladığımız kadarıyla işin psikolojik, duygusal ve stratejik boyutları gerilere düşmeye ve mali boyutu daha bir önem kazanmaya başladı.

Davos'taki toplantılarda çözümün maliyeti için gerekli olan paranın bulunması konusu ağırlık kazanırken, iki lider konuştukları panelde, "Biz anlaştık ama çözümü realize edecek paramız yok" havası verdiler.

Her iki laftan birisi çözümün maliyeti; mülklerin tazminatı, federal yapının inşası ve iki kesim arasındaki ekonomik farkın ortadan kaldırılması için gerekli fonlardan bahsediliyor.

Önce şunu ifade edelim eğer iş paraya kalmışsa bana göre çözüm bulundu.

Çünkü soruna para atmak isteyenlerin var olduğunu biliyor ve atılacak olan paranın sorunun olmadığı ortamda kat be kat fazlasının kazanılabileceğini uluslararası oyuncular iyi biliyor.

Yani bir nevi yatırım alanı olacak buraları. O yüzden kaz gelecek yerden kimsenin tavuğunu esirgemeyeceğini bilelim.

Rum medyasından bir habere bakıyordum. Avrupa Parlamentosu'nun Rum Milletvekilleri de artık işin mali boyutu ile ilgileniyorlar ve çözümü sanki bulmuşuz gibi çözüm ekonomisi üzerine kafa yoruyorlar.

Anladığım kadarıyla herkesin gözü, Türkiye'nin çözüm sonrası Kıbrıs üzerinde kaldıracağı ambargolar ile birlikte yüzeye çıkacak olan fırsatlara gözünü dikmiş durumda.

Şaka değil Akdeniz'in en büyük gemi filosuna sahip ülkelerden biri olan Güney Kıbrıs'ın Akdeniz'deki en büyük limanlara sahip olan Türkiye'nin limanlarının kullanamaması ne kadar maddi bir kayıptır hesaplayanımız yoktur belki ama emin olun bundan zarar görenler hesaplıyordur.

Doğu Akdeniz'deki en büyük turizm destinasyonlarından biri olan Güney Kıbrıs'ın Türkiye üzerinde uçamaması ya da İstanbul'u hub olarak kullanıp buradan da yolcu akımını sağlayamamasının zararı ne kadar hesaplayan var mı? Bizde yoktur ama oralarda olduğuna emin olun.

Rum AP Milletvekili Neoklis Silikiotis adanın askersizleştirilmesinin zaten yılda milyonlarca Euro tasarruf getirileceğini söylüyor.

Takis Haciyeorgiu, ise çözüm sonrası oluşabilecek fırsatlardan söz etti ve "Çözüm ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'tan ortaya çıkabilecek avantajlar, ortaya çıkabilecek her türlü zorluğu aşabilecek kadar büyük ve güçlüdür" dedi.

Bu gibi lafları bir yerden hatırlıyorum sanki.

2002 yıllarında bizi Evet'e yönlendirmek isteyenler de hep çözümün ekonomik getirilerinden bahsediyorlardı. Bizim ekonomik krizlerden yeni çıkmış bir toplum olduğumuzu bilenler bunu kullanıp, bizi Annan Planı'nı kabul etmemiz konusunda telkinlerde bulunuyorlardı.

Şimdi aynı manevra geçen sefer planı reddeden Rumlar için uygulanıyor galiba. Bu sefer ekonomik krizden yeni çıkanlar onlar.